Eski TBMM Başkanları, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yargılanma sürecine ilişkin dikkat çekici bir bildiri yayınladı. Hikmet Çetin, Hüsamettin Cindoruk, Cahit Karakaş ve Mustafa Kalemli'nin imzasını taşıyan metinde, İmamoğlu'nun tutuksuz yargılanması gerektiği vurgulanarak, hukukun üstünlüğüne dikkat çekildi. Bu gelişme, siyasi kulislerde büyük yankı uyandırdı ve İmamoğlu'nun geleceğiyle ilgili tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Bildirinin Satır Araları: Hukukun Üstünlüğü Vurgusu
Eski TBMM Başkanları tarafından yayımlanan bildiride, "İktidara sahip olanların adaletten sapmaları ve topluma zarar vermeleri önündeki en büyük engel Demokratik Hukuk Devleti ve Evrensel Hukuk ilkeleridir" ifadelerine yer verildi. Bildiride öne çıkan diğer önemli noktalar ise şu şekilde sıralandı:
- Hukukun evrensel ilkelerinin toplumsal yaşamın her alanında hakim kılınmasının zorunluluğu
- Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın değişmez hükümlerine vurgu
- Hukukun herkese eşit uygulanması ve yargının bağımsızlığı
- Adil yargılanma hakkının tüm vatandaşların güvencesi olduğu
Bildiride, yargının bağımsız olmadığı yerde adaletten, hukuktan ve güven içinde yaşamaktan söz edilemeyeceği belirtilerek, soruşturmaların somut kanıtlara dayanması gerektiği vurgulandı. Aksi takdirde yargıya olan güvenin sarsılacağı ve sürdürülebilir bir ekonomiden bahsedilemeyeceği ifade edildi.
İmamoğlu'na Yönelik Eleştiriler ve Diploma İptali Tartışması
Bildiride, iktidarın muhalif siyasetçilere karşı hukuka aykırı eylemlerde bulunduğu ve bunun en tipik örneğinin Ekrem İmamoğlu'na karşı yapılanlar olduğu belirtildi. İmamoğlu'nun girdiği her seçimde oyunu artırarak üç kez İBB Başkanı seçildiği ve partisinin Cumhurbaşkanı adayını ön seçimle belirleyeceğini duyurması üzerine, 31 yıl önce İstanbul Üniversitesi'nden aldığı diplomanın aynı üniversite tarafından iptal edildiği hatırlatıldı. Bu kararın hukukçular tarafından eleştirildiği ve İmamoğlu'na tebliğ edilmemiş olmasının da anlamlı olduğu vurgulandı.
Bildiride ayrıca, İmamoğlu'nun partisinin ön seçim yapacağı günün bir gün öncesinde "Terör örgütleriyle ilişkisi olduğu ve yolsuzluk yaptığı" iddialarıyla gözaltına alındığı ve tutuklandığı belirtildi. Gizli tanıkların soyut ifadelerine dayanılarak tutuklanmasının hukuksuz olduğu ve İmamoğlu'nun kaçma ihtimalinin bulunmadığı ifade edildi.
Sonuç: Hukukun Hakim Kılınması Çağrısı
Eski TBMM Başkanları, bildirinin sonunda, Türkiye'nin "Demokratik hukuk devleti" olma vasfının ve ekonomisinin daha fazla zarar görmemesi amacıyla ülkede hukukun hakim kılınması, herkese eşit uygulanması, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının sağlanması ve tutuksuz yargılanmanın esas alınması çağrısında bulundu. Bu çağrı, İmamoğlu'nun yargılanma sürecinin seyrini değiştirebilecek mi, merakla bekleniyor.