Ermeni diasporasının ısrarla gündeme getirdiği "sözde Ermeni soykırımı" iddiaları, Türkiye'yi uluslararası arenada zor durumda bırakmaya devam ediyor. Peki, bu iddiaların ardındaki gerçekler neler? Osmanlı Devleti'nin en çalkantılı dönemlerinde yaşanan olaylar, emperyalist güçlerin rolü ve tarihsel veriler bu iddiaları ne kadar destekliyor?

Tarihi Arka Plan ve Ermeni Çetelerinin Rolü

Osmanlı Devleti'nin zayıfladığı dönemde, bazı Ermeni çeteleri emperyalist devletlerin kışkırtmasıyla harekete geçerek, devlete karşı isyan etmiş ve Anadolu'da büyük bir vahşete imza atmışlardır. Bu çetelerin saldırıları sonucu binlerce sivil hayatını kaybetmiştir. Ermeni diasporası ise bu olayları çarpıtarak, yaşananları bir "soykırım" olarak lanse etmeye çalışmaktadır.

Tarihçi Profesör Dr. Necmettin Alkan bu konuda şunları söylemektedir: "Her devlet, bağımsızlığını ve bütünlüğünü korumak için isyanlara müdahale etmiştir. Osmanlı da bu tür eylemlere toprak bütünlüğünü korumak açısından müdahale etmiştir. Eğer ki müdahale edilmeseydi Doğu Anadolu bölgesinde bugün Ermeni saadeti söz konusuydu." Bu sözler, Osmanlı Devleti'nin aldığı önlemlerin, devletin bekasını koruma amacı taşıdığını açıkça ortaya koymaktadır.

Türklerin Uğradığı Zulüm

Soykırım iddialarını savunanlar, genellikle Türklerin de aynı dönemde büyük acılar yaşadığını görmezden gelmektedirler. 1821'den 1922'ye kadar olan 100 yıllık süreçte yaklaşık 5.5 milyon Türk, Avrupa'dan sürülmüş ve 5 milyondan fazlası hayatını kaybetmiştir. 1905 ile 1920 yılları arasında ise 529 bin 395 Türk, Ermeni çeteleri tarafından katledilmiştir. Bu rakamlar, Türklerin de soykırıma uğradığını açıkça göstermektedir.

Tarihi Veriler ve Gerçekler

Türk milletine atılan soykırım iftirası, tarihi verilerle de çürütülmektedir. Osmanlı arşivleri ve diğer kaynaklar, o dönemde yaşanan olayların bir "soykırım" değil, karşılıklı çatışmalar ve savaş koşullarının bir sonucu olduğunu göstermektedir. Ayrıca, Osmanlı Devleti'nin Ermenileri tehlikeli bölgelerden uzaklaştırma kararı, tamamen devletin güvenliğini sağlama amacı taşımaktaydı.

Sonuç

Ermeni soykırımı iddiaları, tarihi gerçekleri çarpıtarak Türkiye'yi uluslararası alanda zor durumda bırakmayı amaçlayan bir propagandadan ibarettir. Tarihi veriler ve belgeler, bu iddiaların asılsız olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Türkiye, bu tür iftiralarla mücadele etmeye ve gerçekleri savunmaya devam edecektir. Unutulmamalıdır ki, tarih sadece bir tarafın değil, tüm tarafların yaşadıklarını ve acılarını kapsamalıdır.