Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara, ABD'ye yönelik sürpriz bir çağrıda bulundu. New York Times'a verdiği özel röportajda, ülkesine uygulanan yaptırımların kaldırılmasını talep etti. Şara'nın bu açıklamaları, uluslararası arenada yankı uyandırdı. Peki, bu beklenmedik çıkışın ardında yatan sebepler neler?

Yaptırımlar Kalkacak mı? Şara'dan Kritik Çağrı

Ahmed Şara, New York Times ile yaptığı 45 dakikalık görüşmede, ABD ve Batılı ülkelerin Suriye'ye uyguladığı ekonomik yaptırımların ülke ekonomisini derinden etkilediğini vurguladı. Yaptırımların kaldırılması halinde, Suriye'nin yeniden yapılanma sürecine girebileceğini ve bölgedeki istikrarın sağlanmasına katkıda bulunabileceğini savundu.

• Şara, yaptırımların Suriye halkını cezalandırdığını belirtti.
• Yaptırımların insani yardımların ulaşmasını engellediğini iddia etti.
• Uluslararası topluma Suriye'ye destek olma çağrısında bulundu.

Şara, röportajda, "Yaptırımlar, sadece hükümeti değil, tüm Suriye halkını etkiliyor. İnsanlar açlıkla mücadele ediyor, hastaneler ilaçsız kalıyor. Bu adaletsizliğe son verilmeli" ifadelerini kullandı.

Türkiye ve Rusya ile İlişkiler Nasıl?

Suriye lideri, röportajda Türkiye ve Rusya ile olan ilişkilere de değindi. Şam'ın Ankara ve Moskova ile iyi ilişkiler içinde olduğunu ve bu ilişkilerin bölgedeki sorunların çözümüne katkı sağladığını ifade etti. Özellikle Rusya'nın Suriye'deki askeri varlığının, terörle mücadelede önemli bir rol oynadığını belirtti.

Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesi için diyalog kanallarının açık tutulması gerektiğini vurgulayan Şara, "Türkiye, Suriye'nin komşusudur ve iki ülke arasındaki işbirliği, bölgenin istikrarı için hayati öneme sahiptir" dedi.

ABD Ne Cevap Verecek?

Ahmed Şara'nın New York Times aracılığıyla yaptığı bu çağrıya ABD'nin nasıl bir yanıt vereceği merak konusu. ABD yönetiminin, Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldırma konusunda herhangi bir adım atıp atmayacağı, önümüzdeki günlerde netlik kazanacak. Ancak, Şara'nın bu çıkışı, Suriye'deki siyasi dengeleri değiştirebilecek potansiyele sahip. Bu tür gelişmelerin, bölgedeki diğer aktörlerin de pozisyonlarını yeniden değerlendirmesine neden olabileceği düşünülüyor.