Saraçhane'de Tutuklanan Gençlere Şok Hapis Cezası İddiası!
Son Dakika

Saraçhane'de Tutuklanan Gençlere Şok Hapis Cezası İddiası!


07 May 20255 dk okuma32 görüntülenmeSon güncelleme: 19 August 2025

İstanbul Saraçhane'de yaşanan olaylar sonrası tutuklanan gençlerle ilgili flaş bir gelişme yaşandı. CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'na destek gösterileri sırasında gözaltına alınan ve tutuklanan 14 genç hakkında hazırlanan iddianame, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Gençler hakkında istenen hapis cezası, tartışmaları alevlendirdi.

Saraçhane Davasında Şok Gelişme

İddianamede, tutuklu 14 ve tutuksuz yargılanan 2 kişi için Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 299. maddesi uyarınca "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası talep edildiği belirtildi. Bu gelişme, özellikle gençlerin geleceği ve ifade özgürlüğü konularında endişeleri artırdı. Savcılığın bu kararı, kamuoyunda farklı tepkilere yol açtı. Bir kesim, hukukun üstünlüğüne vurgu yaparken, diğer kesim ise bu cezaların orantısız olduğunu savunuyor.

Gençler Hangi Suçlamalarla Karşı Karşıya?

Haklarında yeni dava açılan 14 tutuklu, ayrıca "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama" suçlamasıyla açılmış 49 sanıklı davada da yargılanıyor. Bu dava, İstanbul 70. Asliye Ceza Mahkemesi'nde devam ediyor. Gençlerin avukatları, müvekkillerinin ifade özgürlüğü kapsamında hareket ettiklerini ve suçlamaların asılsız olduğunu savunuyor. Dava sürecinin nasıl ilerleyeceği ve gençlerin geleceği, merakla bekleniyor.

Türkiye'de ifade özgürlüğü ve protesto hakkı sıkça tartışılan konular arasında yer alıyor. Anayasa, vatandaşların düşüncelerini özgürce ifade etme ve barışçıl gösteri yapma haklarını güvence altına alırken, bu hakların sınırları da zaman zaman tartışma konusu oluyor. Saraçhane olayları ve sonrasında yaşananlar, bu tartışmaları yeniden gündeme taşıdı.

Saraçhane eylemlerinde tutuklanan gençlere yönelik hapis istemi, hukuk çevrelerinde ve kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Gençlerin geleceği ve ifade özgürlüğü hakkındaki tartışmaların odağında yer alan bu dava, Türkiye'deki adalet sistemi ve demokratik değerler açısından önemli bir sınav niteliği taşıyor. Dava sürecinin nasıl ilerleyeceği ve mahkemenin vereceği karar, hem gençlerin hayatını hem de Türkiye'deki ifade özgürlüğü standartlarını derinden etkileyecek.