İstanbul Saraçhane'de Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasını protesto ettikleri gerekçesiyle gözaltına alınan ve ardından tutuklanan gençlerin tahliye edilmesi büyük sevinç yarattı. Yaklaşık üç haftadır tutuklu bulunan gençler, ailelerine kavuşmanın mutluluğunu yaşarken, cezaevinde yaşadıklarını BBC Türkçe'ye anlattılar. Tahliye olan gençlerin ifadeleri, gözaltı sürecindeki muamelelere ve cezaevi koşullarına dair önemli detaylar içeriyor.

Tahliye Olan Gençler Neler Yaşadı?

10 Nisan'da tahliyesine karar verilen 102 kişiden biri olan Ekin Baran Yalnız, bir firmada satış müdürü olarak çalışıyor. 28 yaşındaki Yalnız, 19 gündür gözaltında ve tutuklu olduğunu, bir protesto sonrası Saraçhane'den ayrılırken gözaltına alındığını aktardı. Silivri'deki cezaevinde getirildikten sonra bir süre adli mahkumlarla aynı koğuşta kalan tutuklulardan biri olan Yalnız, o günleri şöyle anlattı:

"Sağ olsun onlar bize bu süreçte çok yardımcı oldular. İnsanlar uyumadı yatağını bize bıraktı, öyle söyleyeyim. Daha sonrasında Saraçhane için ayrı bir koğuş oluşturuldu, bizi oraya naklettiler."

Tahliye edildikten sonra ne hissettiği sorusuna Yalnız, "Mutluyum, zaten niye içerdeydim?" yanıtını veriyor ve diğer Saraçhane tutuklularının da en kısa sürede tahliye edilmesi çağrısı yapıyor.

Gözaltı Sürecinde Şiddet İddiaları

İsmini vermek istemeyen bir erkek tutuklu, 22 Mart'ta Saraçhane'de gözaltına alındığını ve cezaevine getirilmeden önce günlerce Vatan Caddesi'ndeki merkezde tutulduğunu belirtti. Gözaltı sürecinde şiddete maruz kaldığını iddia eden tutuklu, yaşananları şu sözlerle aktardı:

"Sağlık raporları filan tutuldu, ama işe yarar mı yaramaz mı Türkiye'de orasını bilemiyorum."

Serbest bırakılan tutuklulardan Ozan Gültekin ise 5 no'lu E8 koşuğunda kaldığını, üçü nezarette olmak üzere toplam 20 günü "içeride" geçirdiğini söyledi. Gültekin, "Dışarıdaki kamuoyu baskısı bir nevi bizi çok güçlü bir şekilde çıkardı" diye konuştu.

Cezaevinde Kötü Muamele İddiaları

İsmini vermek istemeyen başka bir erkek tutuklu, toplam 18 gün tutuklu kaldığını ve "Özgürlüğün tadı bambaşka bir şey, içeride de çok zorlu bir süreç geçirdik gerçekten" dedi. Cezaevinde gardiyanlardan ve memurlardan kötü muamele gördüğünü anlatan tutuklu, cezaevinde geçirdiği sürede acile kaldırıldığını, tedavi görmek için nezarethanede saatlerce bekletildiğini söyledi. Ayrıca, gözaltı sürecinde kendisine ters kelepçe yapıldığını ve bir saat bu şekilde yerde bekletilirken darp edildiğini iddia etti.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 1 Nisan'da yaptığı açıklamada kötü muamele iddialarını reddetmiş; aile görüşmeleri, sağlık, hijyen barınma ve diğer temel hakların yasal güvence altında olduğunu vurgulamıştı.

Tahliye olan gençlerin anlattıkları, gözaltı ve tutukluluk süreçlerinde yaşananlara dair önemli bir bakış açısı sunuyor. İddiaların araştırılması ve sorumluların belirlenmesi, hukukun üstünlüğü ilkesinin sağlanması açısından büyük önem taşıyor. Gençlerin yaşadığı bu deneyimler, ifade özgürlüğünün ve protesto hakkının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.