İstanbul'da barajlardaki doluluk oranları son yağışlarla birlikte önemli ölçüde arttı. Peki, bu artış kuraklık tehlikesini tamamen ortadan kaldırıyor mu? İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verileri ne gösteriyor? İşte detaylar... ## İstanbul Barajları Doluluk Oranları Yükseliyor İstanbul'da son günlerde etkili olan yağışlar, barajlardaki su seviyesini önemli ölçüde yükseltti. İSKİ'nin 1 Nisan tarihli verilerine göre, barajlardaki doluluk oranı %80,15'e ulaştı. Bu, İstanbul için sevindirici bir haber olarak değerlendirilebilir. Ancak, uzmanlar, su tasarrufu konusunda dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor. Verilere göre, barajlardaki doluluk oranları şu şekilde: * Elmalı Barajı: %94,04 * Alibeyköy Barajı: %64,04 Elmalı Barajı, İstanbul'daki en yüksek doluluk oranına sahip baraj olarak dikkat çekiyor. Ancak, İstanbul'un en önemli su kaynaklarından biri olan Alibeyköy Barajı'ndaki doluluk oranının %64,04 seviyesinde olması, dikkat edilmesi gereken bir nokta. ## Uzmanlar Ne Diyor? Su kaynakları uzmanları, barajlardaki doluluk oranlarının artmasının sevindirici olduğunu, ancak su tasarrufu konusunda bilinçli olunması gerektiğini belirtiyor. Uzmanlar, özellikle yaz aylarında su tüketiminin artmasıyla birlikte barajlardaki su seviyesinin hızla düşebileceğine dikkat çekiyor. Bu nedenle, su tasarrufu alışkanlıklarının edinilmesi ve su kaynaklarının verimli kullanılması büyük önem taşıyor. Peki, su tasarrufu için neler yapabiliriz? İşte bazı öneriler: * Diş fırçalarken ve tıraş olurken musluğu kapatın. * Duş süresini kısaltın. * Çamaşır ve bulaşık makinelerini tam dolmadan çalıştırmayın. * Bahçe sulamalarında suyu tasarruflu kullanın. * Su kaçaklarını tespit ederek onarın. İstanbul'da barajlardaki doluluk oranlarının artması, kuraklık tehlikesinin şimdilik azaldığını gösteriyor. Ancak, su kaynaklarının sürdürülebilirliği için su tasarrufu konusunda bilinçli olmaya devam etmeliyiz. Unutmayalım ki, su hayattır ve onu korumak hepimizin sorumluluğundadır. Su tasarrufu yaparak hem kendi bütçemize katkıda bulunabilir, hem de gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakabiliriz.