27 Nisan 2025 Pazar

Diplomasız Erdoğan Sloganı: Gence Tutuklama Kararı! Şok Gelişme

İstanbul'da "diplomasız Erdoğan" sloganı attığı gerekçesiyle gözaltına alınan ve önce adli kontrol şartıyla serbest bırakılan 20 yaşındaki bir genç, kaçma şüphesi gerekçesiyle yeniden tutuklandı. Bu durum, ifade özgürlüğü sınırları ve siyasi eleştiri hakkı konularında tartışmaları alevlendirdi.

Olayın Gelişimi

Sokakta yürürken "diplomasız Erdoğan" şeklinde slogan atan bir grup genç ve bu anları kaydedip paylaşan bir kişi hakkında, "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla soruşturma başlatıldı. 24 Nisan'da gözaltına alınan gençler, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık, gençler hakkında hem "Cumhurbaşkanına hakaret" hem de "suç işlemeye alenen tahrik" suçlamalarıyla tutuklama talep etti. Ancak, İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği, şüphelileri "ev hapsi ve yurt dışı çıkış yasağı" şartıyla serbest bırakmıştı.

Serbest bırakılan 20 yaşındaki genç, kısa bir süre sonra tekrar gözaltına alındı ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Savcılık, bu kez "suç işlemeye alenen tahrik etme" suçlamasıyla tutuklama talebinde bulundu. İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği'ndeki savunmasında genç, daha önce savcılıkta ifade verdiğini ve suçlamaları kabul etmediğini belirterek serbest bırakılmasını istedi.

Müşteki avukatları, Anayasa'nın 38. maddesi ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 206. maddelerine atıfta bulunarak, hukuka aykırı delillerin esas alınamayacağını savundu. Avukatlar, müvekkilleri hakkında daha önce verilen adli kontrol kararının ardından yeni deliller bulunduğu iddiasıyla tekrar gözaltına alınmasının hukuku dolanmak olduğunu ve tutuklamanın orantısız olacağını belirtti.

Hakimliğin Kararı ve Gerekçesi

Hakimlik, şüphelinin kaçma ihtimali bulunduğunu belirterek tutuklanmasına karar verdi. Kararda, şüphelinin üzerine atılı suçu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delillerin bulunduğu ifade edildi. Ayrıca, İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği tarafından daha önce verilen adli kontrol kararının, UYAP üzerinden yapılan inceleme sonucu kaldırıldığı belirtildi. Şüpheli hakkında öngörülen ceza miktarı dikkate alındığında, kaçma ihtimalinin bulunduğu ve bu nedenle tutuklama tedbirinin yerinde ve ölçülü olacağı belirtildi. Adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağı ve şüpheli hakkında herhangi bir tutuklama engelinin bulunmadığı da kararda yer aldı.

Tüm bu gerekçelerle, şüphelinin Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 100. ve devamı maddeleri uyarınca tutuklanmasına karar verildi. Bu karar, Türkiye'de ifade özgürlüğü ve siyasi eleştiri hakkı konularındaki hassasiyeti bir kez daha gündeme getirdi. Özellikle "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla açılan davalar ve bu davalarda verilen cezalar, sıklıkla eleştirilere neden oluyor.

Bu olay, Türkiye'deki ifade özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirirken, yargının bağımsızlığı ve siyasi baskı altında olup olmadığı sorularını da beraberinde getiriyor. Gençlerin attığı slogan ve sonrasında yaşanan tutuklama süreci, Türkiye'nin hukuk devleti olma vasfı üzerindeki tartışmaları daha da derinleştirecek gibi görünüyor.

İlgili Haberler