Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "kamu mahrem yapılanması"na yönelik önemli bir operasyona imza attı. Yürütülen soruşturma kapsamında, örgütle bağlantılı olduğu tespit edilen 21 şüpheli hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Bu operasyon, örgütün devlet içindeki yapılanmasına vurulan büyük bir darbe olarak değerlendiriliyor.

Operasyonun Detayları

Ankara Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma, FETÖ'nün operasyonel hatlar üzerinden oluşturduğu haberleşme ağını ve örgüt mensuplarıyla olan irtibatlarını hedef aldı. Şüphelilerin, örgütsel iletişim yöntemi olan ankesör ve kontörlü hatlar üzerinden ardışık olarak örgüt mensuplarıyla iletişim kurdukları belirlendi. Ayrıca, bazı şüpheliler hakkında örgütsel eylemlere ilişkin beyanların bulunduğu da tespit edildi.

Gözaltı kararı verilen 21 şüpheliden 9'unun halen aktif olarak kamu görevlisi olduğu belirtildi. Bu durum, örgütün devlet kurumları içindeki varlığını sürdürdüğünü ve temizlik çalışmalarının devam etmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Operasyon kapsamında gözaltına alınan şüphelilerin ev ve iş yerlerinde aramalar yapıldı. Aramalarda, örgütsel dokümanlar, dijital materyaller ve diğer deliller ele geçirildi. Şüphelilerin emniyetteki işlemleri devam ediyor.

FETÖ'nün Haberleşme Yöntemleri

FETÖ'nün haberleşme yöntemleri, örgütün gizliliğini koruma ve deşifre olmasını engelleme amacıyla geliştirilmiştir. Bu yöntemler arasında şunlar bulunmaktadır:

• Ankesörlü ve kontörlü hatlar: Örgüt mensupları, deşifre olmamak için kendi adlarına kayıtlı olmayan ankesörlü ve kontörlü hatlar üzerinden iletişim kurarlar.
• Operasyonel hatlar: Örgüt tarafından özel olarak tahsis edilen ve genellikle başkalarının üzerine kayıtlı olan hatlardır.
• Şifreli mesajlaşma uygulamaları: Örgüt mensupları, WhatsApp, Signal gibi şifreli mesajlaşma uygulamaları üzerinden güvenli bir şekilde iletişim kurarlar.
• Yüz yüze görüşmeler: Örgüt mensupları, güvenli ortamlarda yüz yüze görüşerek bilgi alışverişinde bulunurlar.

Bu yöntemler, örgütün karmaşık ve gizli yapısını korumasına yardımcı olurken, güvenlik güçlerinin işini zorlaştırmaktadır.

Türkiye'nin FETÖ ile Mücadelesi

Türkiye, 15 Temmuz 2016'daki hain darbe girişiminden bu yana FETÖ ile kararlı bir şekilde mücadele etmektedir. Bu kapsamda, örgütün devlet kurumlarındaki yapılanması büyük ölçüde çökertilmiş, örgüt mensupları hakkında yasal işlemler başlatılmıştır. Ancak, örgütün tamamen temizlenmesi ve etkisiz hale getirilmesi için çalışmalar aralıksız devam etmektedir.

FETÖ ile mücadele, sadece güvenlik güçlerinin ve yargının değil, tüm toplumun sorumluluğundadır. Vatandaşların, örgütle ilgili şüpheli durumları yetkililere bildirmesi, mücadelenin başarısı için büyük önem taşımaktadır.

Ankara'daki bu son operasyon, FETÖ ile mücadelenin ne kadar önemli ve gerekli olduğunu bir kez daha gösterdi. Devletin kararlılığı ve güvenlik güçlerinin titiz çalışmaları sayesinde, örgütün kamu içindeki uzantıları temizlenmeye devam edecektir. Bu operasyonun, FETÖ'nün diğer yapılanmalarına da gözdağı niteliğinde olduğu ve örgütün moralini bozduğu düşünülmektedir.