İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İsrail'in son saldırılarının ardından ABD ile İran'ın nükleer programına ilişkin devam eden dolaylı müzakerelerin artık anlam ifade etmediğini açıkladı. Bu açıklama, bölgedeki gerilimi tırmandırırken, nükleer anlaşmanın geleceği hakkında soru işaretleri yarattı. Arakçi'nin sert tutumu, Tahran'ın önceliğinin şu anda İsrail'e karşı koymak olduğunu açıkça gösteriyor.

Neden Müzakereler Durdu?

Arakçi'nin açıklamasına göre, "Şu anki koşullarda, siyonist rejimin İran halkına yönelik saldırıları sona ermeden, saldırganın başlıca destekçisi ve suç ortağı olan bir tarafla diyaloğa katılmanın hiçbir anlamı yoktur." Bu sözler, İran'ın ABD'yi İsrail'in saldırılarından sorumlu tuttuğunu ve bu durumun müzakereleri imkansız hale getirdiğini gösteriyor. İranlı Bakan, Tahran'ın şu an tamamen İsrail'e karşı koymaya odaklanmış olduğunu vurguladı. Bu durum, İran'ın müzakerelere ne kadar önem verdiğini ve bölgedeki gerginliğin müzakereler üzerindeki etkisini gözler önüne seriyor.

Nükleer Anlaşmanın Geleceği Ne Olacak?

İran ile ABD arasındaki dolaylı nükleer müzakereler, 2015'te imzalanan ancak daha sonra ABD'nin tek taraflı olarak çekilmesiyle akamete uğrayan Kapsamlı Ortak Eylem Planı'nın (KOEP) yeniden canlandırılması amacını taşıyordu. Anlaşma, İran'ın nükleer programının kontrol altına alınması karşılığında yaptırımların kademeli olarak kaldırılmasını öngörüyordu. Ancak, son gelişmeler, anlaşmanın geleceği hakkında ciddi endişeler yaratıyor.

• İsrail'in saldırıları
• ABD'nin tutumu
• İran'ın misilleme tehdidi

Bu faktörler, nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılmasını zorlaştırıyor ve bölgedeki istikrarı tehdit ediyor.

İran'dan Misilleme Hazırlığı

İran'ın en üst güvenlik organı olan Milli Güvenlik Yüksek Konseyi (SNSC),İsrail'e yönelik misilleme sürecinin devamı için bir araya geldi. İran devlet medyası, toplantıda Tel Aviv'in "düşmanca eylemlerine" karşı atılacak yeni adımların ele alındığını bildirdi. Bu durum, bölgede gerilimin daha da artabileceği ve yeni çatışmaların yaşanabileceği endişesini beraberinde getiriyor.

Sonuç olarak, İran'ın ABD ile müzakereleri askıya alması ve İsrail'e karşı misilleme hazırlığı yapması, bölgedeki durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Nükleer anlaşmanın geleceği belirsizliğini korurken, Orta Doğu'da yeni bir çatışma riski her geçen gün artıyor. Uluslararası toplumun bu gerginliği azaltmak için acil adımlar atması gerekiyor.