Al Gülüm Ver Gülüm Müslümanlığı: Menfaat Mi, İhlas Mı? Şok!
Gündem

Al Gülüm Ver Gülüm Müslümanlığı: Menfaat Mi, İhlas Mı? Şok!


08 November 20255 dk okuma36 görüntülenmeSon güncelleme: 11 December 2025

Ahmet Sandal, son yazısında "Al Gülüm Ver Gülüm Müslümanlığı" kavramını ele alarak, ibadetlerdeki niyetlerimizi sorguluyor. Yazar, menfaat beklentisiyle yapılan ibadetlerin samimiyetini tartışmaya açıyor ve okuyucuları düşünmeye davet ediyor.

"Al Gülüm Ver Gülüm" Deyimi ve Anlamı

"Al Gülüm / Ver Gülüm" deyimi, genellikle ikili ilişkilerde menfaat gözetmeyi ve karşılıksız iş yapmamayı ifade eder. Ancak yazar Ahmet Sandal, bu deyimi farklı bir bağlamda, dini pratiklerimizdeki niyetlerimizi sorgulamak için kullanıyor. Sandal'a göre, "Al Gülüm / Ver Gülüm Müslümanlığı", Allah'a dua edip ibadet ederek, hemen karşılığında dünyevi menfaatler beklemektir.

Dua ve İbadetlerdeki Niyetler

Yazar, dua ve ibadetlerin karşılığında maddi beklentiler içinde olanları eleştiriyor. "Allah'ım bana pirinç, bulgur ver. Allah'ım bana mal ver, mülk ver. Ben de ondan sonra sana ibadet ederim" şeklinde bir pazarlık içine girenlerin durumunu sorguluyor. Sandal, bu tür bir yaklaşımın, ibadetin özündeki ihlas kavramıyla çeliştiğini vurguluyor.

Dünyevi Beklentiler ve Ahiret Bilinci

Elbette, dua ve ibadetlerin sonucunda Allah'ın lütfuyla dünyevi nimetlere kavuşmak mümkündür. Ancak yazar, sırf bu dünyevi menfaatler için dua ve ibadet etmenin yanlış olduğunu belirtiyor. Ahireti unutarak sadece dünyayı istemek, "Al Gülüm / Ver Gülüm Müslümanlığı"nın bir tezahürüdür. Sandal, bu konuda nefsinin de aynı hataya düştüğünü itiraf ediyor.

Yazarın dikkat çektiği bazı örnekler:

  • Bir dilenciye sadaka verirken, Allah'tan milyonlarca lira para beklemek.
  • Türbe ziyaretinde dilencilere para dağıtarak, çocuğunun sınavda başarılı olmasını dilemek.
  • Namaz kılarak, Allah'ın işlerini rast getirmesini ummak.
  • Hacca giderek, çocuklarına hayırlı kısmetler açılmasını istemek.

Sandal, bu tür yaklaşımların, dua ve ibadetlerdeki asıl maksadın yalnızca Allah rızası olması gerektiği gerçeğini göz ardı ettiğini ifade ediyor.

Asıl Amaç: Allah Rızası

Ahmet Sandal, yazısının sonunda, Müslümanların dua ve ibadetlerdeki asıl amacının Allah'ın rızasını kazanmak olması gerektiğini vurguluyor. Cennet arzusu veya cehennem korkusu gütmeden, sırf Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için yapılan ibadetlerin, daha değerli olduğunu belirtiyor. Yazar, her şeyin birer vasıta olduğunu ve asıl hedefin Allah'a ulaşmak olduğunu hatırlatarak yazısını sonlandırıyor.

Ahmet Sandal'ın bu düşündürücü yazısı, ibadetlerimizi ve niyetlerimizi yeniden gözden geçirmemize vesile oluyor. "Al Gülüm Ver Gülüm Müslümanlığı" tuzağına düşmeden, ihlasla ve samimiyetle ibadet etmeye özen göstermeliyiz.