
Zamlar Vatandaşı Vurdu! Alım Gücü Alarm Veriyor
Türkiye'de son dönemde yaşanan zam yağmuru vatandaşın cebini yakmaya devam ediyor. Artan fiyatlar karşısında alım gücü düşen vatandaş, temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor. Peki, bu durumun nedenleri neler ve çözüm için neler yapılmalı?
Zamlar Vatandaşı Nasıl Etkiliyor?
Eskiden cebimizdeki bozuk paralarla bakkaldan temel ihtiyaçlarımızı alabilirken, bugün aynı paralarla neredeyse hiçbir şey alamıyoruz. Marketlerdeki etiketler adeta bir psikolojik savaş veriyor. 2021'de 842 TL olan 25 kalemlik bir alışveriş sepeti, bugün 8.237 TL'ye yükseldi. Asgari ücret 6 kat artarken, aynı sepetin fiyatı neredeyse 9 kat arttı. Bu durum, asgari ücretlinin aynı sepeti sadece 2.6 kere doldurabileceği anlamına geliyor.
Dana bonfileden bisküviye, Türk kahvesinden nohuta kadar birçok üründe fahiş fiyat artışları yaşandı. Et lüks tüketim olsa bile, nohut ve bisküvi gibi temel gıda maddelerindeki artışlar vatandaşın belini büküyor. Çocuklara ödül olarak alınan bisküviler bile artık lüks tüketim haline geldi.
Yetkililerden sürekli olarak "Ekonomimiz büyümeye devam ediyor" açıklamaları gelse de, vatandaşın cebi küçülmeye devam ediyor. Büyüyen ekonomi masalları, mutfaktaki gerçeklerle örtüşmüyor. Tencerede kaynayan su bile elektrik faturasından korkar hale geldi.
Çözüm Ne? Vatandaş Ne Yapmalı?
Kolay olan "sabredin, düzelecek" demek olsa da, sabır da bir yere kadar. Vatandaşın alım gücü eridikçe umut da azalıyor. Maaş zamları fiyat artışlarının gerisinde kalıyor. Her maaş zammının ertesi günü yeni etiketlerle karşılaşıyoruz. Peki, bu gidişatı değiştirmek mümkün mü?
Bu gidişatı değiştirecek tek güç halkın kendisi. Ancak sadece sandığa gidip oy vermek yeterli değil. O oyun peşine düşmek, hesabını sormak ve yanlışları eleştirmek gerekiyor. Gerçek vatanseverlik, yanlış yapanı alkışlamak değil, doğruyu hatırlatmaktır.
- Bilinçli Tüketici Olmak: İhtiyaçlarımızı belirleyip, gereksiz harcamalardan kaçınmalıyız.
- Alternatifleri Değerlendirmek: Daha uygun fiyatlı ürünleri ve markaları araştırmalıyız.
- Tasarruf Yapmak: Enerji ve su tasarrufu gibi basit önlemlerle bütçemize katkı sağlayabiliriz.
- Bilinçli Seçimler Yapmak: Siyasi tercihleri yaparken ekonomik çıkarlarımızı da göz önünde bulundurmalıyız.
Unutmayın, kimse sorgulanmadığı yerde, kimse hesap vermediği düzende halkı düşünmez. Bugün bozuk paralarla alışveriş yapılamıyorsa, asıl bozuk olan para değil, düzenin ta kendisidir. Halk olarak bilinçli ve örgütlü bir şekilde hareket ederek, bu düzeni değiştirmek mümkün.
Sonuç olarak, zam yağmuru altında ezilen vatandaşın alım gücünü artırmak için köklü çözümler gerekiyor. Bu çözümlerin başında ise bilinçli bir toplum ve hesap soran bir yönetim anlayışı geliyor. Aksi takdirde, büyüyen ekonomi masalları vatandaşın karnını doyurmaya yetmeyecek ve umutlar tükenmeye devam edecektir.









