İstanbul'un en büyük içme suyu kaynaklarından biri olan Terkos Gölü'nde yaşanan olağan dışı değişim, İstanbulluları tedirgin etti. Gölün Balaban kıyısında görülen yeşillik ve köpükler, çevre kirliliği endişelerini beraberinde getirdi. Peki, bu durumun nedeni ne? İşte detaylar...

Terkos Gölü'nde Neler Oluyor?

Arnavutköy ilçesindeki Terkos Gölü kıyısında, özellikle Balaban bölgesinde, dikkat çekici bir renk değişimi ve köpüklenme gözlemlendi. Göl yüzeyini kaplayan yeşil tabakalar ve kıyı şeridinde biriken köpükler, bölge sakinlerinin ve çevrecilerin dikkatini çekti. Bu durum, İstanbul'un su ihtiyacının karşılanmasında kritik öneme sahip olan gölde yaşanan bir sorun olduğuna işaret ediyor.

Göldeki bu olağan dışı manzara, akıllarda birçok soru işareti bırakırken, olayın kaynağı henüz belirlenemedi. Yetkililerin konuyla ilgili inceleme başlattığı belirtiliyor. Ancak, göldeki renk değişimi ve köpüklenmenin olası nedenleri arasında; alg patlaması, endüstriyel atıklar ve tarımsal ilaçların göle karışması gibi faktörler yer alıyor.

Göldeki renk değişimi ve köpüklenme, drone ile havadan görüntülendi. Görüntülerde, göl yüzeyinin büyük bir bölümünün yeşil renge büründüğü ve kıyı şeridinde yoğun köpük birikintilerinin oluştuğu net bir şekilde görülebiliyor.

Olası Nedenler ve Çözüm Önerileri

Terkos Gölü'nde yaşanan bu olayın nedenleri hakkında çeşitli spekülasyonlar bulunuyor. Uzmanlar, olası nedenleri şu şekilde sıralıyor:

• Alg Patlaması: Özellikle sıcak havalarda ve besin maddelerinin yoğun olduğu sularda görülen alg patlamaları, suyun rengini değiştirebilir ve köpüklenmeye neden olabilir.
• Endüstriyel Atıklar: Bölgedeki sanayi tesislerinden kaynaklanan atık suların arıtılmadan göle deşarj edilmesi, su kirliliğine ve dolayısıyla renk değişimine yol açabilir.
• Tarımsal İlaçlar: Tarım alanlarında kullanılan ilaçların yağmur sularıyla göle taşınması, suyun kimyasal dengesini bozarak kirliliğe neden olabilir.

Bu tür sorunların önüne geçmek için alınması gereken önlemler ise şu şekilde sıralanabilir:

• Su Kalitesi İzleme: Göl suyunun düzenli olarak analiz edilmesi ve su kalitesinin sürekli olarak izlenmesi gerekmektedir.
• Atık Su Arıtma: Bölgedeki sanayi tesislerinin atık sularını arıtmadan göle deşarj etmelerinin önüne geçilmesi ve mevcut arıtma tesislerinin etkinliğinin artırılması gerekmektedir.
• Tarımsal Uygulamalar: Tarım alanlarında kullanılan ilaçların kontrol altına alınması ve çevre dostu tarım uygulamalarının teşvik edilmesi gerekmektedir.

İstanbul'un Su Kaynakları Tehlike Altında Mı?

Terkos Gölü'nde yaşanan bu olay, İstanbul'un su kaynaklarının karşı karşıya olduğu tehditleri bir kez daha gözler önüne serdi. İstanbul'un nüfusunun hızla artması ve iklim değişikliğinin etkisiyle su kaynakları üzerindeki baskı giderek artıyor. Bu nedenle, su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi büyük önem taşıyor.

İstanbul'un su kaynaklarının korunması için; su tasarrufu bilincinin artırılması, kaçak su kullanımının önüne geçilmesi ve yeni su kaynaklarının bulunması gibi adımların atılması gerekiyor. Aksi takdirde, İstanbul'un gelecekte su sıkıntısı yaşaması kaçınılmaz olabilir.

Terkos Gölü'nde yaşanan bu endişe verici durumun, yetkililer tarafından ciddiyetle ele alınması ve gerekli önlemlerin ivedilikle alınması gerekiyor. İstanbul'un su kaynaklarının korunması, gelecek nesiller için hayati önem taşıyor.