Türkiye'yi derinden sarsan Sur cinayeti davasında şok bir gelişme yaşandı. Geçtiğimiz yıl İstanbul Fatih'te meydana gelen ve 19 yaşındaki Ayşenur Halil ile İkbal Uzuner'in vahşice öldürülmesiyle sonuçlanan olayda, savcılık katil zanlısı Semih Çelik'in hayatını kaybetmesi nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar vermişti. Ancak, Ayşenur Halil'in ailesi ve avukatları bu karara itiraz ederek, soruşturmanın eksik ve yüzeysel yürütüldüğünü savunuyor. Adalet arayışı devam ederken, davanın seyrini değiştirebilecek yeni gelişmeler bekleniyor.

Eksik Soruşturma İddiası: Avukatlar Harekete Geçti

Ayşenur Halil'in ailesinin avukatı Betül Zağlı Topal, İstanbul Sulh Ceza Hakimliği'ne sunduğu itiraz dilekçesinde, soruşturmanın yetersiz ve yüzeysel yürütüldüğünü vurguladı. Özellikle, olayda hayatını kaybeden Ayşenur Halil'in cep telefonunun açılmamış olması ve kritik dijital delillere ulaşılmamış olması, soruşturmanın eksik yönlerini gözler önüne seriyor. Avukat Topal, "Soruşturma eksik ve yüzeysel yürütüldü. Katilin bilgisayarındaki veriler suç öncesi silindi, planlı hareket etti. Üçüncü şahıslar soruşturulmadı. Telefonu halen bulunamadı." ifadeleriyle, takipsizlik kararının kaldırılmasını ve etkin bir soruşturma yürütülmesini talep etti.

Kilit Delil: Kayıp Telefon ve Silinen Veriler

İtiraz dilekçesinde dikkat çekilen bir diğer önemli nokta ise şüpheli Semih Çelik'in bilgisayarında yer alan verilerin suç öncesinde silinmiş olması. Bu durum, Çelik'in cinayetleri planlı bir şekilde işlediğine dair güçlü emareler sunuyor. Ayrıca, Çelik'in olay günü telefonla görüşme yaptığı, ancak olay yerinde telefonunun bulunamaması da soru işaretleri yaratıyor. Aile, Ayşenur Halil'in telefonunun şifresinin çözülememesinin de olayın aydınlatılması açısından kritik önem taşıdığını belirtiyor.

Dilekçede, şüphelinin telefonunun kimler tarafından alındığı, olay yerindeki kamera kayıtlarının incelenip incelenmediği ve delillerin BTK kayıtlarıyla desteklenip desteklenmediği gibi soruların yanıtlanması gerektiği vurgulanıyor. Bu soruların yanıtlanması, olayın aydınlatılmasına ve adaletin sağlanmasına katkıda bulunabilir.

Adalet Arayışı Devam Ediyor

Sur cinayeti davasında yaşanan bu gelişmeler, olayın henüz kapanmadığını ve adalet arayışının devam ettiğini gösteriyor. Ailenin avukatlarının itirazı üzerine, mahkemenin soruşturmanın yeniden açılmasına karar vermesi halinde, dava yeni bir boyut kazanabilir. Bu durumda, eksik delillerin tamamlanması, kayıp telefonun bulunması ve diğer şüpheli detayların aydınlatılması için yeni bir süreç başlayabilir.

Türkiye'yi sarsan bu vahşi cinayetin aydınlatılması ve sorumluların cezalandırılması, toplumun adalet duygusunun tatmin edilmesi açısından büyük önem taşıyor. Ailenin ve avukatların kararlılığı, adaletin yerini bulacağına dair umutları canlı tutuyor.