
Sırrı Süreyya Önder Hayatını Kaybetti! Kalp Krizi Şoku!
Türkiye siyaseti ve edebiyat dünyası önemli bir ismi kaybetti. DEM Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Siyasetçi, senarist, yönetmen ve yazar kimlikleriyle tanınan Önder'in vefatı sevenlerini ve siyaset camiasını yasa boğdu.
Sırrı Süreyya Önder Kimdi?
Sırrı Süreyya Önder, 1962 yılında Adıyaman'da dünyaya geldi. Kendi ifadesiyle "Kürtler arasında bir Türk" olarak tanımladığı kökeni, hayatı boyunca farklı kültürleri ve kimlikleri bir arada barındırmasına yol açtı. Babası Türkiye İşçi Partisi (TİP) Adıyaman örgütünün kurucularındandı. Bu durum, Önder'in genç yaşta sol düşünceyle tanışmasına zemin hazırladı. Gençlik yıllarında devrimci ve sosyalist gruplar içinde yer aldı. 1978 yılında Maraş Katliamı'nı protesto ettiği için tutuklandı. Bu, hayatının dönüm noktalarından biri oldu.
- 1962 Adıyaman doğumlu
- TİP kurucusu babanın oğlu
- Devrimci ve sosyalist kimlik
- Senarist, yönetmen, yazar
Lise eğitiminin ardından Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni kazanan Önder, burada da siyasi çalışmalarına devam etti. 12 Eylül 1980 darbesi sonrası gözaltına alındı, işkence gördü ve Mamak Cezaevi'ne gönderildi. Yedi yıl hapis yattıktan sonra değişen Türkiye'ye geri döndü.
Sanat ve Siyasetle Yoğrulan Bir Hayat
Cezaevinden çıktıktan sonra İstanbul'a yerleşen Sırrı Süreyya Önder, kamyon şoförlüğünden çeşitli işlere kadar farklı alanlarda çalıştı. Ancak sanata olan ilgisi hiç dinmedi. Babasını kaybettikten sonra bir fotoğrafçıda çırak olarak çalışmaya başlaması, sinemaya olan tutkusunu ateşledi. Barış Pirhasan'ın senaryo kursuna katıldıktan sonra senaryo yazarlığına yoğunlaştı. 2006'da "Beynelmilel" filminin senaryosunu yazdı ve filmin yönetmenlerinden biri oldu. Bu film, Önder'in hayatından izler taşıyordu ve farklı festivallerde beğeni topladı. Ardından "O… Çocukları" gibi başarılı projelerde yer aldı. Senarist, yönetmen ve oyuncu olarak birçok filmde görev aldı. Aynı zamanda Birgün ve Radikal gazetelerinde köşe yazıları yazarak kamuoyunda tanınan bir figür haline geldi.
2011 yılında siyasete atılan Önder, Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloku'nun bağımsız adayı olarak İstanbul milletvekili seçildi. Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) saflarında yer aldı. 2013'te Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) kurulmasıyla daha da önemli bir isim haline geldi. Gezi Parkı eylemlerinde yer alan ilk milletvekillerindendi. 2013'te Diyarbakır'daki Nevruz kutlamalarında Öcalan'ın mektubunu okuyarak dikkatleri üzerine çekti. HDP'nin 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde barajı aşmasında önemli rol oynadı.
Sırrı Süreyya Önder, Türkiye siyasetinde farklı bir solcu profili çizdi. Farklı kesimlerle diyalog kurabilen, esprili ve hazır cevaplı kişiliğiyle tanınıyordu. 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrası HDP'li yöneticilere yönelik operasyonlar kapsamında tutuklandı. 2019'da serbest bırakıldıktan sonra da siyasi mücadelesine devam etti. 2023 genel seçimlerinde DEM Parti'den İstanbul Milletvekili seçildi ve TBMM Başkanvekili olarak görev yaptı.
Siyasi Mirası ve Etkileri
Sırrı Süreyya Önder'in ani vefatı, Türkiye siyasetinde ve sanat dünyasında derin bir boşluk yarattı. Siyasi duruşu, sanata olan tutkusu ve farklı kimlikleri bir arada barındırma becerisiyle örnek bir figürdü. Vefatı, sevenleri ve siyaset camiası tarafından büyük bir üzüntüyle karşılandı. Sırrı Süreyya Önder, geride bıraktığı eserler ve siyasi mirasıyla uzun yıllar hatırlanacak.