24 Nisan 2025 Perşembe

SGK ve Özel Hastaneler Arasındaki İlişki: AKP'nin Rolü Ne?

Türkiye'de sağlık sektöründe yaşanan dönüşüm, özellikle AKP döneminde özel hastanelerin sayısındaki artışla belirginleşti. Dünya Bankası'nın (DB) etkisiyle şekillenen bu süreçte, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) rolü ve vatandaşın cebinden çıkan paralar merak konusu. Bu haberimizde, bu karmaşık ilişkiyi ve perde arkasını inceliyoruz.

AKP Döneminde Sağlıkta Dönüşüm ve Özel Hastanelerin Yükselişi

AKP'nin iktidara gelmesiyle birlikte sağlık hizmetleri, sermaye sahipleri için yeni bir birikim alanı olarak görülmeye başlandı. Bu dönemde özel hastanelerin sayısı hızla arttı. 2002 yılında 271 olan özel hastane sayısı, 2023'te 565'e ulaşarak tüm illere yayıldı. Bu artış, DB'nin önerileri doğrultusunda hayata geçirilen sağlık politikalarının bir sonucu olarak değerlendiriliyor.

DB, neoliberal küreselleşmenin ideolojik ve politik alandaki önemli temsilcilerinden biri olarak, ülkelerin sosyal güvenlik kurumları ve sağlık sistemlerini dönüştürme konusunda etkili oldu. Bu kapsamda, Türkiye'de de DB patentli "reform" faaliyetleri başlatıldı. Ancak bu reformlar, 1980'li ve 90'lı yıllarda istenilen başarıya ulaşamadı.

2002 seçimleri sonrasında ise, sağlık hizmetleri yeni bir sermaye birikim alanı olarak düzenlendi. Otomotiv, enerji, elektronik gibi sektörlerin yanı sıra sağlık sektörü de patronların kâr maksimizasyonuna uygun hale getirildi. Bu durum, sağlık hizmetlerinin hem herkesin bedel ödediği hem de kamu kaynaklarının özel sektöre aktarıldığı bir yapıya dönüşmesine neden oldu.

SGK'nin Rolü ve İşlevi

SGK, 5502 sayılı Yasa ile kurulduktan sonra, 5510 sayılı Yasa ile yapısı ve işlevi DB'nin talepleri doğrultusunda yeniden şekillendirildi. Bu değişiklikler, SGK'nin sadece sigortalıların sağlık harcamalarını karşılayan bir kurum olmaktan çıkıp, aynı zamanda "sağlık piyasasını" düzenleyen bir kurum haline gelmesine yol açtı.

SGK, topladığı sağlık sigortası primleriyle sağlık hizmetini kimden, ne kadar ve kaça satın alacağını belirliyor. Ayrıca, özel hastanelere hizmet bedeli karşılığında SGK'nin yapacağı ödemeye ek olarak, sigortalılardan ilave ücret adı altında ek ödeme talep etme hakkı tanınıyor. Bu durum, özel hastanelerin gelirlerini artırırken, vatandaşın cebinden çıkan paranın da artmasına neden oluyor.

Örneğin, özel bir hastane SGK'den bir işlem için 1000 TL alırken, aynı işlem için hastadan 3000 TL daha talep edebiliyor. Bu durum, devlet hastanelerinde 1000 TL'ye sunulan bir hizmetin, özel hastanelerde dört katı fiyatla sunulmasına yol açıyor.

Özel Hastanelerin Tercih Edilme Nedenleri ve Sonuçları

Peki, özel hastanelerde sunulan tıbbi hizmetler devlet hastanelerinden daha mı nitelikli? Bilimsel olarak kanıtlanmış bir fark olmamasına rağmen, özel hastanelerin otelcilik hizmetleri ve sıra bekleme süresinin az olması gibi avantajları bulunuyor. Ancak temel neden, DB'nin önerdiği sağlık sisteminin AKP tarafından hayata geçirilmesi ve özel sektörün desteklenmesi.

AKP hükümetleri, toplumun sağlık hakkına rağmen DB'ye karşı görevini yapmaya devam ediyor. Özel hastaneler ise ilave ücretler adı altında kasalarını dolduruyor. Bu durum, vatandaşların hem sağlık sigortası primi ödemesine hem de sağlık hizmetleri için ayrıca para ödemesine neden oluyor.

Sonuç olarak, Türkiye'de sağlık sektöründe yaşanan dönüşüm, özel hastanelerin sayısındaki artış ve SGK'nin rolündeki değişimlerle belirginleşti. Bu süreçte, DB'nin etkisi ve AKP'nin politikaları önemli rol oynadı. Ancak bu dönüşümün, vatandaşın cebinden çıkan paranın artmasına ve sağlık hizmetlerine erişimde eşitsizliklerin yaşanmasına neden olduğu da bir gerçek. Bu nedenle, sağlık politikalarının yeniden gözden geçirilmesi ve toplumun sağlık hakkının korunması büyük önem taşıyor.

İlgili Haberler