CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sırrı Süreyya Önder'i anma töreni için gittiği Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) üzücü bir saldırıya maruz kaldı. 66 yaşındaki S.T. isimli bir şahıs tarafından başından yumruklanan Özel, polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Bu beklenmedik olayın ardından Özgür Özel, ilk açıklamalarını yaparak önemli mesajlar verdi.

Özgür Özel'den Barış Vurgusu

Saldırının ardından konuşan Özgür Özel, "Sırrı Süreyya Önder’i erken kaybettik. Sadece sazıyla, sözüyle değil, siyasete getirdiği yorumlarla, katkılarla, itirazlarla çok kıymetli bir ismi kaybettik," diyerek sözlerine başladı. Ardından, günün anlam ve önemine dikkat çekerek, "Bugün barışın konuşulması lazım," ifadesini kullandı. Ceren'in konuşmasını dinlerken boğazının düğümlendiğini belirten Özel, o gün konuşan herkesin barış ve kardeşlik vurgusu yaptığını ifade etti. Türkiye'nin terör sorunundan kurtulması ve hak ihlallerinin son bulması gerektiğinin altını çizen Özel, bu tür konuların konuşulmasını istemeyenlerin saldırıya zemin hazırladığını iddia etti.

Saldırı Siyaset Kurumuna Yapıldı

Özgür Özel, saldırının ardından Cumhurbaşkanı, bakanlar ve diğer siyasi parti genel başkanlarının kendisini arayarak kınadığını belirtti. Bu saldırıyı siyaset kurumuna yapılmış bir saldırı olarak değerlendiren Özel, hangi partiden olursa olsun herkesin birlikte çalışmak zorunda olduğunu vurguladı. Hiç kimseye kırgınlığının olmadığını söyleyen Özel, bu tür tehditlerin ve saldırıların kendilerini yıldırmayacağını, zira Cumhuriyet'i kuran partinin genel başkanlığına talip olurken ölümü göze aldıklarını ifade etti. Ayrıca, kendisine yönelik yumruğun canını yakmadığını da sözlerine ekledi.

Türkiye'nin Gündemine Oturan Saldırı

Özgür Özel'e yapılan bu saldırı, Türkiye'nin gündemine bomba gibi düştü. Birçok siyasetçi ve vatandaş, bu olaya tepki gösterdi ve Özgür Özel'e destek mesajları yağdırdı. Saldırının arkasındaki nedenler ve faillerin kim olduğu ise merak konusu olmaya devam ediyor. Bu tür olayların, siyasi arenada gerginliği tırmandırdığı ve toplumsal kutuplaşmayı artırdığı unutulmamalıdır.

Bu üzücü olay, Türkiye'nin siyasi atmosferinde derin bir yankı uyandırdı. Umuyoruz ki, bu tür saldırılar bir daha yaşanmaz ve siyasetçilerimiz fikirlerini özgürce ifade edebilecekleri bir ortamda görevlerini sürdürebilirler. Unutmayalım ki, şiddet hiçbir zaman çözüm değildir ve diyalog her zaman en doğru yoldur.