İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik başlatılan soruşturmalar, iştirak şirketleri KİPTAŞ ve İSFALT'ı da kapsayacak şekilde genişletildi. Ancak, soruşturmanın yalnızca 31 Mart 2019 tarihinden sonraki dönemi kapsayacak olması, kamuoyunda ve muhalefet kanadında büyük bir tartışma yarattı. Peki, bu durumun ardında yatan sebepler neler? Neden KİPTAŞ'ın 2019 öncesi, yani Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) yönetimindeki dönemdeki ihaleleri soruşturma kapsamına alınmıyor? Bu sorular, zihinlerdeki merakı giderek artırıyor.

KİPTAŞ Soruşturması: Neden Sadece 2019 Sonrası?

Soruşturmanın kapsamının daraltılması, akıllara çeşitli soru işaretleri getiriyor. Özellikle, KİPTAŞ'ın geçmiş dönemdeki faaliyetleri, ihaleleri ve projeleri hakkında kamuoyunda yaygın bir merak bulunuyor. 2019 öncesi döneme ait iddiaların ve şüphelerin aydınlatılmaması, soruşturmanın şeffaflığına ve güvenilirliğine gölge düşürebilir. Bu durum, muhalefetin eleştirilerini daha da artırarak, soruşturmanın siyasi bir araç olarak kullanıldığı yönündeki iddiaları güçlendiriyor.

2019 Öncesi İhalelerde Neler Yaşandı?

KİPTAŞ'ın 2019 öncesi dönemdeki ihaleleri, özellikle büyük ölçekli konut projeleri ve altyapı çalışmalarıyla dikkat çekiyor. Bu ihalelerin hangi şartlarda yapıldığı, hangi şirketlere verildiği ve kamu kaynaklarının ne şekilde kullanıldığı gibi sorular, kamuoyunun merak ettiği konuların başında geliyor. Şeffaflık ilkesi gereği, bu ihalelerin detaylı bir şekilde incelenmesi ve kamuoyuyla paylaşılması, demokratik bir toplumun gerekliliklerinden biridir.

Bu dönemde yapılan ihalelerde usulsüzlük, yolsuzluk veya kamu zararının olup olmadığı, bağımsız ve tarafsız bir soruşturma ile ortaya çıkarılabilir. Ancak, soruşturmanın kapsamının daraltılması, bu tür iddiaların aydınlatılmasının önünde bir engel teşkil ediyor. Bu durum, kamuoyunda adalet ve eşitlik ilkelerine olan güveni sarsabilir.

Soruşturmanın Geleceği ve Beklentiler

KİPTAŞ soruşturmasının geleceği, kamuoyunun ve siyasi aktörlerin yakından takip ettiği bir konu. Soruşturmanın kapsamının genişletilmesi, 2019 öncesi döneme ait iddiaların da aydınlatılması ve sorumluların hesap vermesi, adaletin tecelli etmesi açısından büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, soruşturma eksik kalacak ve kamuoyunda tatmin yaratmayacaktır.

Unutulmamalıdır ki, şeffaflık, hesap verebilirlik ve adalet ilkeleri, demokratik bir toplumun temel taşlarıdır. Bu ilkelerin korunması ve güçlendirilmesi, kamuoyunun devlete olan güvenini artıracak ve toplumsal huzuru sağlayacaktır. KİPTAŞ soruşturmasının, bu ilkeler doğrultusunda yürütülmesi, sadece geçmişteki hataların ortaya çıkarılmasına değil, gelecekte benzer sorunların yaşanmasının önlenmesine de katkı sağlayacaktır.