
İstanbul Onur Yürüyüşüne Polis Müdahalesi! İşte Gözaltı Sayısı
İstanbul'da 11. Trans Onur Yürüyüşü, polis müdahalesiyle sonuçlandı. Kadıköy'de bir araya gelen trans+ aktivistlere yönelik müdahalede onlarca kişi gözaltına alındı. Olay, Türkiye'de LGBTİ+ hakları ve ifade özgürlüğü konularında yeniden tartışmaları alevlendirdi.
Kadıköy'de Gergin Anlar
Acıbadem sokaklarında toplanan aktivistler, polis ablukasıyla karşılaştı. İlk müdahalede en az 30 kişi gözaltına alınırken, Halitağa Caddesi'nde de 11 kişi daha gözaltına alındı. Polis, Rasimpaşa Mahallesi'ndeki ara sokaklarda bekleyen aktivistleri de gözaltına almaya devam etti. 11. Trans Onur Haftası Komitesi, gözaltına alınan 63 kişi arasında dört çocuk ve Türkiye vatandaşı olmayan bir kişinin bulunduğunu açıkladı.
Sabah saatlerinde, yürüyüş başlamadan önce üç trans aktivist, Kadıköy sokaklarında "Genel Bilgi Toplama" (GBT) gerekçesiyle gözaltına alınmıştı. Bu durum, polisin yürüyüşe yönelik önceden hazırlıklı olduğunu gösteriyor.
Milletvekillerine Polis Engeli
Eyleme destek vermek için alana gelen İstanbul Milletvekilleri Kezban Konukçu ve Özgül Saki de polis kalkanlarıyla ablukaya alınmak istendi. Hatta milletvekillerinin üzerine polis arabası sürüldü. Bu durum, olayların vahametini gözler önüne serdi. Durumu kayıt altına alan Konukçu, polise sert tepki gösterdi: "Hepinizden teker teker şikâyetçi olacağım, üzerimize araba sürdünüz, biz olmasak insanların kolunu-bacağını kıracaksınız." Polis ise milletvekiline "İstediğiniz yere şikâyet edin, yasaklı eyleme öncülük yaptınız," şeklinde yanıt verdi.
Sivil bir araçla gözaltına alınan trans bir aktivistin polis şiddetine maruz kaldığı sırada, bir yurttaş şiddete tepki gösterdi. Ancak polis bu kişiye “Burada kalan herkes hakkında işlem yapılacak,” diye bağırdı. Bu olay, polisin orantısız güç kullanımına dair endişeleri artırdı.
Siyasi Tepkiler ve Sonuç
Özgül Saki, yaşananlara sert tepki gösterdi: “11. Trans Onur Yürüyüşü’nün yapılması devlet şiddetiyle engellendi. İşkenceyle arkadaşlarımızı gözaltına aldılar. 11. Trans Onur Yürüyüşü, sadece bu sokakta değil bütün sokaklarda sesini duyurmaya devam edecek. Biz de bu sokakların açılması için mücadeleye devam edeceğiz.” Kezban Konukçu ise, “Saray rejiminin LGBTİ+’ları şeytanlaştırarak iktidarını pekiştirmesine izin vermeyeceğiz. Bir kişi bile arkada bırakmayacağız. Hep birlikte kazanacağız ve mutlaka Saray rejimini yeneceğiz,” dedi.
Gözaltına alınanların durumu ve sağlık koşulları hakkında henüz net bir açıklama yapılmazken, insan hakları örgütleri ve avukatlar süreci yakından takip ediyor. Bu olay, Türkiye'de LGBTİ+ hakları mücadelesinin ne kadar zorlu olduğunu bir kez daha gösterdi. İfade özgürlüğü ve toplanma hakkının engellenmesi, demokratik değerlere vurulan bir darbe olarak değerlendiriliyor. Bu tür olayların tekrarlanmaması için yetkililerin gerekli adımları atması ve insan haklarına saygı göstermesi büyük önem taşıyor.