Birleşmiş Milletler (BM), İsrail askerlerinin Lübnan'da yürürlüğe giren ateşkes süresince en az 71 sivili öldürdüğünü açıkladı. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Thameen Al-Kheetan, bu durumun sivillerin korunması konusunda ciddi kaygılara yol açtığını belirtti. Bu açıklama, bölgedeki gerginliği tırmandırırken, uluslararası toplumun tepkisini çekmeye hazırlanıyor.
Ateşkes İhlalleri ve Sivil Kayıplar
Al-Kheetan, BM Cenevre Ofisi'ndeki basın toplantısında, İsrail'in Lübnan'daki saldırılarının sivilleri hedef almaya devam ettiğini vurguladı. "Lübnan'da 27 Kasım 2024'te yürürlüğe giren ateşkesten bu yana en az 71 sivil İsrail askerleri tarafından öldürüldü." diyen Al-Kheetan, bu ölümlerin 14'ünün kadın ve 9'unun çocuk olduğunu belirtti. Bu durum, uluslararası hukuk ve insan hakları açısından ciddi bir ihlal olarak değerlendiriliyor.
Al-Kheetan, sivillerin yaşadığı korku ve endişeyi dile getirerek, 92 binden fazla kişinin hala evlerine dönemediğini söyledi. Bu durum, bölgedeki insani krizin boyutunu gözler önüne seriyor. BM yetkilileri, şiddetin bir an önce durdurulması ve sivillerin güvenliğinin sağlanması çağrısında bulundu.
Uluslararası Topluma Çağrı
BM, çatışmanın tüm taraflarına uluslararası insancıl hukuka saygı göstermesi çağrısında bulundu. Al-Kheetan, "Çatışmanın tüm tarafları, ayrımcılık, orantılılık ve önlem ilkeleri dahil uluslararası insancıl hukuka saygı göstermeli. Uluslararası insancıl hukukun ciddi ihlallerine ilişkin tüm iddialar hakkında derhal, bağımsız ve tarafsız soruşturmalar yapılmalı ve sorumlu bulunanlar hesap vermelidir." şeklinde konuştu.
Uluslararası toplum, bu iddiaların soruşturulması ve sorumluların adalet önüne çıkarılması için harekete geçmeye çağrılıyor. Bölgedeki gerginliğin azaltılması ve kalıcı bir barışın sağlanması için diplomatik çabaların yoğunlaştırılması gerekiyor.
Bölgesel ve Küresel Etkileri
İsrail ve Lübnan arasındaki gerginlik, sadece bölgesel değil, aynı zamanda küresel etkileri de beraberinde getiriyor. Bölgedeki istikrarsızlık, enerji kaynaklarına erişimi zorlaştırabilir, mülteci akınlarına neden olabilir ve terör örgütlerinin güçlenmesine zemin hazırlayabilir. Bu nedenle, uluslararası toplumun bu krize çözüm bulmak için ortak hareket etmesi büyük önem taşıyor.
BM'nin bu raporu, İsrail-Lübnan arasındaki gerginliğin yeni bir boyut kazandığını gösteriyor. Ateşkesin ihlal edilmesi ve sivillerin hedef alınması, bölgedeki barış umutlarını zayıflatırken, uluslararası toplumun daha aktif bir rol üstlenmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Önümüzdeki günlerde, bu raporun yankıları ve uluslararası toplumun tepkisi yakından takip edilecek.