Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), gazeteci İsmail Saymaz'ın gözaltına alınmasını basın özgürlüğüne yönelik ciddi bir tehdit olarak değerlendirdi. TGC, yaptığı açıklamada, "Gazetecilik suç değildir" vurgusu yaparak Saymaz'ın derhal serbest bırakılmasını talep etti.
Demokrasi ve Hukukun Üstünlüğü Vurgusu
TGC Yönetim Kurulu, 19 Mart 2025'te yaşanan gelişmelerin Türkiye'de demokrasi açısından önemli bir kırılma noktası olabileceğini belirtti. Açıklamada, hukukun üstünlüğü ve demokrasi ilkelerinden vazgeçilmemesi gerektiği vurgulandı. Seçimle gelen siyasetçilerin seçimle gitmesi gerektiği ifade edilirken, gazetecilerin haber alma ve verme hakkının engellenmemesi çağrısında bulunuldu.
Haber Erişiminde Yaşanan Sorunlar
TGC, soruşturmayı takip eden gazetecilerin internet trafiğinin yavaşlatılması nedeniyle ciddi zorluklar yaşadığını belirtti. Bu durumun, vatandaşların bilgilendirilme hakkını da engellediği ifade edildi. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin'in yaptığı açıklamalar ise basın kuruluşlarına yönelik bir tehdit olarak değerlendirildi.
- Gazetecilerin internet erişimi kısıtlandı.
- Vatandaşların bilgi alma hakkı engellendi.
- RTÜK'ün açıklamaları basın özgürlüğüne darbe olarak görüldü.
İsmail Saymaz'ın Serbest Bırakılması Talebi
TGC, Gezi süreci kapsamında gözaltına alınan İsmail Saymaz'ın mesleğini yapmasının engellendiğini belirtti. Açıklamada, bu suçlamanın kabul edilemez olduğu vurgulanarak, Saymaz'ın bir an önce serbest bırakılması istendi. TGC, Gezi olaylarının takibinin bir gazetecilik faaliyeti olduğunu ve bu tür soruşturmaların gazetecilere yönelik baskı aracı olarak kullanılmaması gerektiğini ifade etti.
Son olarak TGC, iktidara gazetecilere yönelik haksız gözaltı uygulamalarından vazgeçme, temel hak ve özgürlükleri koruma ve Anayasa'ya uygun davranma çağrısında bulundu. "Gazetecilik suç değildir" mesajını yineleyen TGC, basın özgürlüğünün korunması gerektiğini bir kez daha vurguladı.