İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü yolsuzluk soruşturması kapsamında, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun adının karıştığı yeni iddialar gündeme geldi. Soruşturma, Beylikdüzü'nde lüks dairelere "çökme" olayını mercek altına alırken, iddiaların odağında İmamoğlu'nun "kasası" olarak bilinen bir isim yer alıyor. Peki, bu iddiaların aslı astarı ne? İşte detaylar...
İddia: İmamoğlu'nun Kasası Dairelere Mi Çöktü?
İddialara göre, Ekrem İmamoğlu'nun kasası olarak bilinen Adem Soytekin, Keleşoğlu Holding'e ait Eston Yapı üzerinde baskı kurarak 3 adet daireyi ele geçirdi. Bu dairelerin, İmamoğlu adına "kreş parası" adı altında talep edildiği öne sürülüyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ulaştığı bilgilere göre, daireleri Adem Soytekin'in Eston Yapı'dan devraldığı belirtiliyor.
- Soytekin'in, Deniz İstanbul adlı inşaat projesinde müteahhit firma üzerinde baskı kurmaya çalıştığı iddia ediliyor.
- Soytekin'in, demir ve kalıp işlerini piyasa fiyatının üzerinde bir bedelle üstlenmek istediği öne sürülüyor.
- İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun göreve gelmesinin ardından Soytekin’in bu durumu unutmadığı ve 2020 yılında müteahhit firmayı arayarak İmamoğlu adına "kreş parası" talebinde bulunduğu iddia ediliyor.
"Kreş Yapmıyorlarsa O Projeyi Yaptırmam!"
Müteahhit firmanın talepleri karşılamaması üzerine Soytekin'in baskıyı artırdığı ve firmanın tekrar talepleri geri çevirmesi üzerine bizzat müteahhit firma sahibinin ofisine giderek, üç adet 3+1 daire ya da karşılığı olan ücretin ödenmesini istediği belirtiliyor. Talebinin yine reddedilmesi üzerine Soytekin’in, Ekrem İmamoğlu’nu telefonla arayıp sesi mikrofona verdiği ve "Başkanım, kreş yapmayacaklarmış, anlaşamıyoruz" dediği iddia ediliyor. Bu konuşmanın ardından İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun telefonda, "Kreş yapmıyorlarsa ben de onlara o projeyi yaptırmayacağım" diyerek firma sahibini tehdit ettiği öne sürülüyor.
Daireler Geri Satın Alınmak Zorunda Kalındı
Yaşanan gelişmelerin ardından inşaat firması sahibinin talepleri kabul ettiği ve Adem Soytekin’in, Ekrem İmamoğlu ile yaptığı telefon görüşmesinden sonra "Başkanım, ben kendileriyle bir şekilde anlaşacağım" diyerek telefonu kapattığı ifade ediliyor. Bu görüşmeden kısa süre sonra, 2020 yılının Şubat ayında Deniz İstanbul Projesi’nin Mercan Konakları etabında yer alan E4, F3 ve F2 bloklarından üç adet 3+1 dairenin hiçbir bedel alınmadan Sulkar İnşaat’a devredildiği belirtiliyor. Ancak aynı yıl, müteahhit firma iki dairenin sahibinden.com üzerinden piyasa değerinin oldukça altında satışa çıkarıldığını fark etti. Projenin genel değerinin düşmemesi için harekete geçen firma, bu daireleri daha yüksek bir bedelle geri satın almak zorunda kaldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının söz konusu görüşmeye dair iletişim kaydını doğruladığı ve MASAK raporu ile irtikap eylemini belgelediği ifade ediliyor. MASAK verilerine göre çökme sonucu alınan dairelerin satışından elde edilen paranın akıbeti ise meçhul.
Soruşturma kapsamında ortaya atılan bu iddialar, İBB'deki yolsuzluk tartışmalarını yeniden alevlendirdi. İddiaların odağındaki isimler ve kurumlar hakkında nasıl bir hukuki süreç işleyeceği ise merak konusu olmaya devam ediyor. Bu gelişmeler, yaklaşan yerel seçimler öncesinde siyasi arenada da yankı uyandıracağa benziyor.