İsrail basınında çıkan haberler, Türkiye'nin savunma sanayiindeki ve özellikle İHA üretimindeki yükselişini "Tel Aviv için stratejik bir tehdit" olarak değerlendiriyor. Haberlerde, iki ülke arasında Suriye hava sahasında olası bir çatışma riskine dikkat çekilmesi, bölgedeki gerilimin tırmanabileceği endişesini artırıyor. Peki, bu iddiaların ardında yatan gerçekler neler? Türkiye ve İsrail arasındaki İHA rekabeti nereye varacak?

İHA Rekabeti Küresel Güç Mücadelesine Dönüştü mü?

İsrail'in önde gelen ekonomi gazetelerinden Globes'in haberine göre, Türkiye ile İsrail arasındaki insansız hava aracı (İHA) rekabeti artık küresel bir güç mücadelesine dönüşmüş durumda. Gazete, iki ülke arasındaki teknolojik yarışın bölgesel sınırları aştığını ve Mavi Marmara krizinden bu yana yaşanan sürecin bu dönüşümde etkili olduğunu belirtiyor. Türkiye'nin kendi İHA projelerini geliştirerek üretimde tam bağımsızlık kazanması, bu rekabetin önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

Türkiye'nin savunma sanayii alanındaki yükselişi, özellikle de Bayraktar TB2 ve Akıncı gibi İHA'ların başarısı, uluslararası alanda büyük yankı uyandırıyor. Bu durum, İsrail'in de dikkatini çekmiş ve rekabetin boyutunu değiştirmiştir. Türkiye'nin İHA teknolojisindeki ilerlemesi, sadece askeri bir güç gösterisi değil, aynı zamanda diplomatik ve ekonomik bir araç olarak da kullanılıyor.

Suriye Hava Sahasında İHA Çatışması Riski mi Var?

İsrailli güvenlik uzmanı Dr. Eyal Pinko'nun analizine göre, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyindeki nüfuzunu artırma çabası ve İsrail'in güneydeki varlığı, bölgede İHA'lar üzerinden yaşanabilecek bir çatışma riskini artırıyor. Bu durum, bölgedeki askeri gerilimi daha da tırmandırabilecek potansiyele sahip. Olası bir askeri karşılaşmanın doğrudan değil, hava sahasında insansız araçlar üzerinden yaşanabileceği vurgulanıyor.

Suriye'deki karmaşık durum, farklı aktörlerin çıkarlarının çatışmasına neden oluyor. Türkiye'nin bölgedeki askeri varlığı ve İHA operasyonları, İsrail'in güvenlik kaygılarını artırıyor. Bu durum, iki ülke arasında potansiyel bir çatışma riskini gündeme getiriyor. Ancak, uzmanlar bu tür bir çatışmanın doğrudan bir savaş yerine, daha çok İHA'lar üzerinden bir rekabet şeklinde yaşanabileceğine dikkat çekiyor.

Türkiye'nin Savunma Sanayii İhracatındaki Yükseliş

İsrail basını, Türkiye'nin savunma sanayii ihracatındaki yükselişe de geniş yer veriyor. 2024 yılında Türkiye'nin 178 ülkeye savunma ürünü ihraç ettiği ve bu rakamın 2015-2019 dönemine göre yüzde 103'lük bir artış anlamına geldiği belirtiliyor. Baykar, 1,8 milyar dolarlık ihracat geliriyle Türkiye savunma sanayiinde zirvede yer alırken, TUSAŞ ve ASFAT da önemli ihracat rakamlarına ulaşmış durumda.

Türkiye'nin savunma sanayiindeki bu başarısı, ülkenin ekonomik ve siyasi bağımsızlığını güçlendiriyor. İHA'lar, bu yükselişte önemli bir rol oynuyor ve Türkiye'yi uluslararası alanda daha rekabetçi bir konuma taşıyor. Türk İHA'larının başarısı, diğer ülkelerin de dikkatini çekiyor ve Türkiye'yi bu alanda önemli bir oyuncu haline getiriyor.

• Bayraktar TB2'nin ihracatı 600 adedi geçti.
• Türk İHA'ları savunma sanayii ihracatının %25-33'ünü oluşturuyor.
• Türkiye 178 ülkeye savunma ürünü ihraç ediyor.

Türkiye ve İsrail arasındaki İHA rekabeti, sadece teknolojik bir yarış değil, aynı zamanda bölgesel ve küresel güç dengelerini de etkileyen bir faktör haline gelmiştir. İki ülke arasındaki gerilimin tırmanması, bölgedeki istikrarı tehdit edebilir. Ancak, bu rekabetin aynı zamanda savunma sanayiinde yeni teknolojilerin geliştirilmesine ve işbirliği fırsatlarının ortaya çıkmasına da katkı sağlayabileceği unutulmamalıdır.