Gezi Parkı davası kapsamında tutuklu bulunanların 3. yılı dolayısıyla Gezi'ye Özgürlük Koordinasyonu, Silivri Cezaevi ve Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi önünde basın açıklaması düzenledi. Eylemlere, tutuklu arkadaşlarının yanı sıra çeşitli sivil toplum kuruluşları, Gezi direnişinde hayatını kaybedenlerin aileleri ve çok sayıda destekçi katıldı. Etkinlikte, Gezi davası tutuklularının gönderdiği mesajlar da okundu.
Gezi Mahpuslarından Mesajlar
Gezi Parkı davası tutukluları, dışarıdaki destekçilerine gönderdikleri mesajlarla umutlarını ve kararlılıklarını dile getirdiler. Okunan mesajlar şu şekildeydi:
- Osman Kavala'nın mesajını Yasemin Bektaş,
- Can Atalay'ın mesajını öğrenci Berkant Tatlı,
- Tayfun Kahraman'ın mesajını Şehir Plancıları Odası Genel Sekreteri Zafer Mutluer,
- Çiğdem Mater'in mesajını Melis Behlil,
- Mine Özerden'in mesajını ise Elif Özdemir seslendirdi.
Silivri'deki ortak açıklamayı Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Akif Burak Atlar, Bakırköy'deki açıklamayı ise Yasemin Bektaş okudu. Açıklamalarda Gezi'nin Türkiye'nin vicdanı, eşitlik ve adalet umudu olduğu vurgulandı. Ayrıca, tutuklamaların bir cezalandırma ve gözdağı sistemi olduğu belirtilerek, bu durumun Türkiye'nin demokrasi tarihinde kara bir leke olduğu ifade edildi.
"Gezi Hala Bizimle"
Açıklamalarda, "Unutmadık. Alışmadık. Kabul etmiyoruz! Kabul etmeyeceğiz, çünkü Gezi hâlâ bizimle. Çünkü biz, hepimiz, dün olduğu gibi bugün de hâlâ Gezi’deyiz." ifadelerine yer verildi. Gezi Parkı olaylarının sadece hukuksuz bir dava olmadığı, aynı zamanda ülkenin düşleri, adalet duygusu ve demokrasi umudu için bir mücadele olduğu vurgulandı. Eylemlerde, Gezi direnişinde hayatını kaybedenler de anıldı.
Bugün sadece hukuksuz Gezi davası yüzünden özgürlükleri gasp edilen beş arkadaşımız için değil; bu ülkenin düşleri, adalet duygusu ve demokrasi umudu için buradayız! Ethem Sarısülük için, Hasan Ferit Gedik için, Mehmet Ayvalıtaş için, Ali İsmail Korkmaz için, Abdullah Cömert için, Ahmet Atakan için, Medeni Yıldırım için, Berkin Elvan için buradayız!
Adalet Çağrısı ve Mücadele Vurgusu
Açıklamalarda, Saraçhane'de, sokaklarda, kampüslerde demokratik haklarını kullanan öğrenciler, sosyal medyada özgür düşüncelerini paylaşan yurttaşlar, gazetecilik görevini yerine getiren basın emekçileri, adaletsizliklere tepki gösteren sanatçılar, toplum ve kamu yararına çalışan şehir plancıları, adaletsiz uygulamalara karşı halkın yanında olan avukatlar ve hukukçular için de adalet talep edildi. Kadınların, işçilerin, emekçilerin ve siyasi tutukluların da unutulmadığı belirtildi.
Onlar içerdeyken biz dışarıda susamayız, susmuyoruz, susmayacağız! Adalet için sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz! Sokaklarda, kampüslerde, fabrikalarda, ofislerde, meydanlarda eşitlik için, demokrasi için, geleceğimiz için mücadeleye devam edeceğiz!
Gezi Parkı davası tutuklularının 3. yılında yapılan bu eylemler, adalet ve özgürlük taleplerinin ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha gösterdi. Gezi Parkı olayları, Türkiye'nin yakın tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak yerini korurken, davanın seyrine ilişkin tartışmalar da devam ediyor. Toplumun farklı kesimlerinden gelen destek, Gezi'ye özgürlük talebinin geniş bir yankı bulduğunu ortaya koyuyor.
Sözümüz var: Bu adaletsizlik sona erecek, bu dayanışma büyüyecek ve bu hikâye umutla tamamlanacak. Biz kazanacağız! Gezi’ye özgürlük! Gezi için adalet! Herkes için Adalet! Ya hep beraber, ya hiçbirimiz!