Gazze'de yaşanan insanlık dramını hukuki, siyasi ve etik boyutlarıyla ele almak amacıyla kurulan Gazze Mahkemesi'nin ilk oturumu Saraybosna'da gerçekleşti. Akademisyenler, insan hakları savunucuları ve sivil toplum temsilcileri, İsrail'in Gazze'de işlediği suçları dünyaya duyurmak için bir araya geldi. Mahkeme üyeleri, Batı ülkelerinin İsrail'e verdiği desteğin soykırımı körüklediğini savunarak, uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırdı.

Gazze'de Soykırımın Yıkıcı Aşaması

Gazze Mahkemesi girişimi üyelerinden Prof. Dr. Green, Gazze'de soykırımın yok edici aşamasına tanıklık ettiklerini belirterek, "İsrail'in işlediği suçları açığa çıkarmak için buradayız. Bu bağlamda tarihi kayıt, miras bırakmak bizim için son derece önemli." dedi. Green, amaçlarının soykırımın biçimini ve yapısını kalıcı olarak kayda geçirmek olduğunu vurguladı.

Uluslararası Hukukun Yetersizliği ve Sivil Toplumun Rolü

İsrail'in işlediği savaş suçları için uluslararası mahkeme süreçlerinin yavaş ilerlediğini ve İsrail'i durduracak gücünün olmadığını belirten Green, sivil toplumun hukukun önünde olduğunu ve soykırımın tanımlanmasında merkezi bir rol oynadığını ifade etti. Green, boykot ve yatırımların geri çekilmesi gibi yöntemlerin İsrail'e ve onu destekleyen Batılı hükümetlere ekonomik baskı kurabileceğini savundu.

Batı'nın Sessizliği ve Filistin'e Yönelik Baskılar

Green, ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya gibi ülkelerin İsrail'i desteklediğini ve bu gerçeği isimlendirmek için çalıştıklarını kaydetti. Bazı Batı ülkelerinin Filistin'i savunanları polis şiddeti ve devlet baskısıyla susturmak istediğini belirten Green, "Yani sessiz değillerdi, İsrail'i, bombardımanı, aç bırakmayı, kuşatmayı yüksek sesle savundular." dedi. Green, Filistin meselesinin insanlığın geleceği için bir turnusol görevi gördüğünü vurguladı.

Gazze Mahkemesi Projesi Koordinatörü Dr. Ahmet Köroğlu ise, uluslararası yargı ve siyasetin çözüm bulamaması durumunda insanların sorumluluk alıp çözebileceğini belirterek, insanlığın bugün bu halk mahkemesine ihtiyaç duyduğunu ifade etti. Köroğlu, Gazze konusunda Batı devletlerinin sessizliğinden şikayet edildiğini ancak Gazze Mahkemesi sürecinde konuşmacıların çoğunun Batı'dan olduğunu ve kendi devletlerinin duruşundan bağımsız bir duruş sergilediklerini dile getirdi.

Mahkeme üyelerinden Avukat Mehmet Karlı, Avrupa'da son soykırım suçunun Bosna Hersek'te işlenmesi dolayısıyla Saraybosna'nın toplantıya ev sahipliği için anlamlı bir yer olduğunu söyledi. Karlı, büyük Batı devletlerinin Ukrayna'da yaşananlara ses çıkarırken, Gazze'deki insan hakları ihlallerini görmezden geldiklerini ve uluslararası hukukun mezarının Gazze haline geldiğini ifade etti.

Gazze Mahkemesi'nin Saraybosna'daki ilk oturumu, uluslararası toplumun dikkatini Gazze'de yaşanan insanlık dramına çekmeyi ve İsrail'in işlediği suçlara karşı farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Mahkeme üyelerinin Batı ülkelerine yönelik eleştirileri ve uluslararası topluma yaptığı çağrılar, Filistin davasının geleceği açısından önemli bir dönüm noktası olabilir.