Gazze'den gelen son haberler yürekleri dağlıyor. İsrail ordusunun Han Yunus'ta bir aileyi hedef alması sonucu 9 çocuk hayatını kaybetti. Neccar ailesinin evine düzenlenen hava saldırısı, uluslararası kamuoyunda büyük bir infiale yol açtı. Enkazdan çıkarılan çocukların yanmış bedenleri, savaşın acımasız yüzünü bir kez daha gözler önüne serdi. Bu vahşet, bölgedeki gerilimi daha da tırmandırırken, dünyanın dört bir yanından tepkiler yükseliyor.

Neccar Ailesinin Dramı

Saldırıda hayatını kaybeden 9 kardeşin en büyüğü sadece 12 yaşındaydı. Yahya, Ruken, Reslan, Cibran, Eiyf, Revan, Seden, Lokman ve Sidra isimli kardeşler, İsrail savaş uçaklarının bombardımanı sonucu evlerinde can verdiler. Baba Hamdi Neccar ve anne Alaa Neccar ise olay sırasında yaralandılar. Anne Alaa Neccar, Nasır Hastanesi'nde gönüllü olarak çalışırken, eşiyle birlikte hastaneye gitmek için evden çıktıkları sırada saldırı gerçekleşti. Ailenin 10 çocuğundan sadece Adem isimli oğlu ağır yaralı olarak kurtuldu.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Munir el-Burş, yaptığı açıklamada, "Meslektaşımız Alaa Neccar'ın en büyüğü 12 yaşında 10 çocuğu vardı. Eşiyle birlikte hastaneye gelmek için sabah evden çıktıktan kısa süre sonra evi İsrail uçakları tarafından bombalandı" dedi. El-Burş, yaşanan acıyı kelimelerle tarif etmenin mümkün olmadığını belirterek, İsrail'in sadece sağlık personelini değil, onların ailelerini de hedef aldığını vurguladı. Bu durum, uluslararası hukukun açık bir ihlali olarak değerlendiriliyor.

Nasır Hastanesi'nde büyük bir hüzün yaşanırken, 12 kişilik ailenin hayatta kalan tek üyesi anne Alaa Neccar, yaralı eşi ve küçük çocuğu için güçlü durmaya çalışıyor. Hastane görevlilerinden Doktor Yusuf Ebu er-Riş, Alaa Neccar'ı "Gazze'deki zorlu koşullarda, acının detaylarını tarif etmenin bile yeni bir acıya dönüştüğü bu yerde, kendi çocuklarını geride bırakıp görevini yapmak ve kendini hasta çocuklara adamak için hastaneye gelen bir doktor" sözleriyle tanımladı.

Uluslararası Tepkiler ve İsrail'in Savunması

Gazze'de yaşanan bu insanlık dramına dünya genelinden tepkiler yükseliyor. Birleşmiş Milletler ve çeşitli insan hakları örgütleri, İsrail'in orantısız güç kullanımını kınayarak, uluslararası soruşturma çağrısında bulundular. Ancak İsrail ordusu, olaya ilişkin yaptığı açıklamada, "Bölgedeki sivillerin önceden tahliye edildiği" savunmasını yaparak, sivillere zarar verildiğine ilişkin iddiaların araştırılacağını ileri sürdü. Bu savunma, uluslararası kamuoyunda tepkiyle karşılandı.

İsrail'in bu tür saldırıları, uluslararası hukuk ve insan hakları açısından ciddi soru işaretleri yaratıyor. Sivillerin korunması ve savaş suçlarının önlenmesi için uluslararası toplumun daha etkin bir rol oynaması gerektiği vurgulanıyor. Gazze'deki durumun vahameti, bölgedeki barış sürecinin yeniden gözden geçirilmesini ve kalıcı bir çözüm bulunmasını zorunlu kılıyor.

Gazze'de Yaşanan İnsanlık Dramı Devam Ediyor

Neccar ailesinin yaşadığı trajedi, Gazze'de yaşanan insanlık dramının sadece bir örneği. İsrail ordusunun sivil yerleşim yerlerine yönelik saldırıları, bölgedeki yaşam koşullarını her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Hastaneler yetersiz kalırken, temel ihtiyaç malzemelerine erişim de giderek güçleşiyor. Gazze halkı, sürekli bir korku ve belirsizlik içinde yaşam mücadelesi veriyor.

Öte yandan, işgalci İsrail ordusunun geçtiğimiz hafta ilan ettiği kara operasyonu öncesi başlattığı yoğun bombardımanlar da sürüyor. Dün sabah başlayıp gece yarısına kadar devam eden saldırılarda 47 Filistinli daha yaşamını yitirdi. 18 Mart’ta ateşkesi bozarak saldırılarını yeniden başlatan işgalci İsrail ordusu, bu tarihten geçen 3 aylık sürede Gazze’de 3 bin 747 Filistinliyi daha öldürdü. Son 48 saatte 80’i aşkın Filistinlinin bombardımanlarda yaşamını yitirdiği Gazze’de, İsrail saldırılarının soykırım işlemeye başladığı 7 Ekim 2023’ten beri toplam ölü sayısı ise 53 bin 901’e ulaştı.

• Sivil kayıplar artıyor
• Hastaneler yetersiz
• Temel ihtiyaçlara erişim zorlaşıyor
• Uluslararası toplumun sessizliği

Gazze'de yaşanan bu insanlık dramının sona ermesi için uluslararası toplumun daha fazla çaba göstermesi gerekiyor. Kalıcı bir ateşkesin sağlanması, insani yardımların ulaştırılması ve bölgedeki gerginliğin azaltılması için acil adımlar atılması şart. Aksi takdirde, Gazze'de yaşanan acılar dinmeyecek ve masum sivillerin hayatları kararmaya devam edecektir.