Rize'nin Fındıklı ilçesinin Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu, dikkat çeken bir açıklama yaparak yerel yönetim anlayışına yeni bir boyut getirdi. "Halkımız müşteri değil, kentin sahibi" diyen Çervatoğlu, İnsan Hakları Kentleri Ağı'nı büyütme çağrısında bulundu. Peki, bu çağrının ardında yatan nedenler neler? İşte detaylar...

İnsan Hakları Kentleri Ağı: Yeni Bir Yönetim Modeli

İnsan Hakları Kentleri Türkiye Ağı, yerel yönetimlerde insan haklarını esas alan bir yönetim modeli oluşturmak amacıyla kuruldu. Fındıklı Belediyesi'nin öncülüğünde hayata geçirilen bu ağ, diğer belediyeleri de hak temelli bir anlayışa davet ediyor. Başkan Çervatoğlu, yurttaşların karar alma süreçlerinde söz sahibi olmalarını önemsediklerini vurgulayarak, "Bizler halkımızı müşteri olarak değil, kentin yaşamına aktif ve eşit yurttaşlar olarak katılan bireyler olarak görüyoruz" dedi.

Fındıklı'da Neler Yapıldı?

Fındıklı Belediyesi, insan hakları konusunda somut adımlar atmaya devam ediyor. İşte yapılanlardan bazıları:

• Halk Meclisleri: Halkın kendini yönetme anlayışının somut göstergeleri olarak hayata geçirildi.
• Çocuk, Kadın, Gençlik ve Engelli Meclisleri: Bu yapılar, halkın kendi hayatı üzerindeki söz hakkını doğrudan kullanabildiği alanlar olarak inşa edildi.
• Çalışma Komisyonları: Toplumsal cinsiyet eşitliğinden kültürel haklara kadar birçok başlık, bu katılımcı yapılarla birlikte planlanıyor ve şekilleniyor.
• Engelsiz Kent Çalışmaları: Üst yapı ve alt yapı yatırımlarıyla engelsiz bir kent yaratma hedefi güdülüyor.
• Kooperatifler ve Emek Evleri: Dayanışma ekonomisi destekleniyor.
• Eğitim Atölyeleri: Eğitim alanında çeşitli projeler hayata geçiriliyor.

"Kentleri Birlikte Kuralım" Çağrısı

Başkan Çervatoğlu, yerel yönetimler ve yöneticilerden beklentisini "Bir kenti sadece yöneten değil, birlikte kuran olmak" şeklinde ifade etti. "Kentler sadece binalarla değil, eşitlik ve adaletle yaşanabilir olur" diyen Çervatoğlu, İnsan Hakları Kentleri Ağı'nın bu ortak anlayışı büyütmek için bir adım olduğunu vurguladı. Ayrıca, insan onuruna yaraşır kentler için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

• Yaşamın her alanında eşitlik, dayanışma ve katılım hissini yaratmak.
• Sosyal yardımlar yerine sosyal politikaların öncelenmesi.
• Dayanışma ekonomisi temelli kooperatiflerin kurulması.
• Kadın emeğine ve yerel üreticiye alan açılması.

Fındıklı Belediyesi'nin bu yaklaşımı, kent sakinlerinin sadece kentin sakini değil, aynı zamanda sahibi olmalarını sağlıyor. Örneğin, daha önce tenha ve güvensiz bir alan olan Papatya Sokak, halkla yapılan saha toplantıları sonucunda yeniden düzenlendi. Aydınlatmalar, cephe boyamaları ve oturma alanlarıyla birlikte sokak artık çocukların oynadığı, kadınların güvenle yürüdüğü bir alana dönüştü.

Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu'nun bu vizyoner yaklaşımı, yerel yönetimlerde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. İnsan haklarına saygılı, katılımcı ve adil bir yönetim anlayışıyla, kentlerin sadece yaşanılabilir değil, aynı zamanda yaşanılası yerler haline gelmesi mümkün. Bu nedenle, Çervatoğlu'nun çağrısı, tüm yerel yöneticiler ve kent sakinleri tarafından dikkate alınmalı ve desteklenmelidir.