İsrailli esirlerin aileleri, Katar'ın başkenti Doha'da yürütülen müzakerelere katılan heyetin geri çekilmesini sert bir dille eleştirdi. Aileler, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetinin kamuoyuna “hayali bir zaferin yanlış tasvirini sunmaya çalıştığını” ifade ederek tepkilerini dile getirdi.

Ailelerden Sert Eleştiriler

Esir ailelerinin oluşturduğu ortak platformdan yapılan yazılı açıklamada, müzakere heyetinin geri çağrılmasından duyulan büyük üzüntü vurgulandı. Açıklamada, “Hayali bir zaferin yanlış bir tasvirini sunma yönündeki hiçbir çaba başarılı olmayacaktır” ifadeleriyle Netanyahu liderliğindeki hükümete ağır eleştiriler yöneltildi. Aileler, Gazze'de tutulan yakınlarının serbest bırakılması için mücadelelerini sürdüreceklerini belirterek, “Birinin aklını başına toplayıp herkesi geri getirecek cesur ve doğru kararı vereceği umuduna sarılacağız” açıklamasında bulundu.

Heyetin Geri Çekilmesine Tepkiler Büyüyor

Başbakan Binyamin Netanyahu’nun, müzakere heyetinin üst düzey yetkililerini 20 Mayıs’ta ülkeye çağırdığı, Doha’da kalan diğer üyelerin de bugün itibarıyla geri çekildiği basına yansıdı. İsrail’in, ABD nezdinde anlaşma çabalarına zarar vermemek adına heyetin bir kısmını Doha’da tutmaya devam ettiği biliniyordu. ABD’nin Hamas ile doğrudan yürüttüğü görüşmeler sonucunda, ABD-İsrail çifte vatandaşı olan asker Idan Alexander’ın serbest bırakılmasıyla müzakereler yeniden başlamıştı.

Müzakerelerde Tıkanıklık Devam Ediyor

Hamas’ın kalıcı ateşkes talebine karşın İsrail tarafının bu yönde bir anlaşmaya yanaşmadığı ifade ediliyor. Netanyahu hükümetinin, müzakere heyetine yalnızca, ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff tarafından ilk etapta sunulan ve 10 İsrailli esire karşılık 50 ila 60 günlük geçici ateşkes öngören teklif dışında başka bir öneriyi görüşme yetkisi vermediği öne sürülüyor.

Bu durum, müzakerelerde ciddi bir tıkanıklığa yol açmış durumda. Hamas'ın kalıcı ateşkes talebi, İsrail'in güvenlik endişeleri ve gelecekteki olası saldırıları engelleme isteğiyle çelişiyor. İsrail hükümeti, Hamas'ın kalıcı ateşkesi, Gazze'deki kontrolünü sürdürmesi ve yeniden silahlanması için bir fırsat olarak görüyor. Bu nedenle, İsrail, kalıcı bir ateşkes yerine, Gazze'deki askeri operasyonlarına devam etme ve Hamas'ı zayıflatma stratejisini izliyor.

Esir ailelerinin tepkileri ve müzakerelerdeki tıkanıklık, İsrail hükümeti üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor. Aileler, Netanyahu hükümetinin önceliğinin esirlerin güvenliği ve serbest bırakılması olması gerektiğini vurguluyor. Ancak, hükümetin siyasi çıkarları ve askeri hedefleri, esirlerin durumunu gölgede bırakıyor gibi görünüyor. Bu durum, İsrail kamuoyunda da büyük bir tartışma yaratıyor ve hükümetin politikalarına yönelik eleştirilerin artmasına neden oluyor.

İsrailli esir ailelerinin Netanyahu hükümetine yönelik eleştirileri, bölgedeki karmaşık ve hassas durumu bir kez daha gözler önüne seriyor. Müzakerelerdeki tıkanıklık ve hükümetin "hayali zafer" arayışında olduğu iddiaları, esirlerin geleceği ve bölgedeki barış umutları açısından endişe verici bir tablo çiziyor.