Arıkan'dan Şok Sözler: Dalgalar Neden Yalıları Vurmuyor?
Gündem

Arıkan'dan Şok Sözler: Dalgalar Neden Yalıları Vurmuyor?


28 May 20255 dk okuma23 görüntülenmeSon güncelleme: 15 June 2025

Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, TBMM'deki Yeni Yol Grup toplantısında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Arıkan, 27 Mayıs Askeri Darbesi ve İstanbul'un fethinin 572. yıl dönümünü anarak başladığı konuşmasında, iktidarı sert bir dille eleştirdi. Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik operasyonlara değinen Arıkan, dikkat çekici sorularıyla gündeme oturdu.

Arıkan'dan İstanbul'un Yeniden Fethi Çağrısı

Arıkan, İstanbul'un sokaklarının şiddet, çeteler, uyuşturucu, alkol, rant, yandaşlık, plansızlık, trafik ve çürük binalara terk edildiğini belirterek, "Yani 23 yıllık iktidarın 'ihanet ettik' dediği İstanbul, bugün maalesef birçok kötülüğün işgali altındadır" dedi. Medeniyet başkenti olan İstanbul'un yeniden fethedilmeye ihtiyacı olduğunu vurgulayan Arıkan, "Ama fetih bu kez surlardan değil, sokaklardan başlamalıdır. Biz bu şehre ihanet etmeyeceğiz. Bu şehrin iyinin, doğrunun, güzelin ve faydalının şehri olması için gönüllerde yeniden fethedilmesi için çalışacağız" şeklinde konuştu.

"Dalgalar Neden Sizin Yalılarınıza Uğramıyor?"

Arıkan, ülke ekonomisinin tsunamiye, adaletin kasırgaya, eğitim ve sağlığın ise fırtınalara maruz kaldığını ifade ederek, iktidarın dalgalarla gündemi meşgul ettiğini savundu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik operasyonları eleştiren Arıkan, şu dikkat çekici soruları yöneltti:

"İstanbul’da 1. dalga, 2. dalga, derken 4. dalgaya kadar geldik. İnsan sormadan edemiyor. Niye bu dalgalar hep karşı sahilleri vuruyor? Niçin sizin yalılarınızın, villalarınızın, otellerinizin sahillerine uğramıyor? Niçin bu kasırgalar sizin gemilerinize, gemiciklerinize dokunmuyor?"

Arıkan, yolsuzluğa, hukuksuzluğa ve haksızlığa karşı olduklarını vurgulayarak, her koşulda ve herkes için adalet istediklerini belirtti. Türkiye'de 24 belediyeye kayyum atandığını ve içlerinde bir tane iktidar belediyesi olmadığını, ayrıca çok sayıda gazeteci ve akademisyenin cezaevinde olduğunu ve içlerinde iktidar yanlısı kimsenin bulunmadığını söyledi. Arıkan, bu durumun hukuksuzluk ve çifte standart olduğunu savundu.

Ekonomik Kriz ve Vatandaşın Yaşam Kalitesi

Arıkan, yaklaşan Kurban Bayramı'na dair de değerlendirmelerde bulundu. Bayramda ne satıcının ne de alıcının sevindiğini, çünkü ülkede ne tüketicinin kurbana ulaşabildiğini ne de üreticinin hayvanını satabildiğini belirtti. 2025 Türkiye'sinde insanların süt, yoğurt ve peynir alamadığını, bayram sofrasında bolluk değil, yokluk konuşulduğunu ifade etti. Arıkan, Türkiye'nin zorlukları ve kuyrukları gördüğünü, ancak ilk kez bu iktidar döneminde peynire alarm ve bebek mamasına kilit takıldığını vurguladı.

"Mesele vatandaşın sofrasıdır. Mesele çocukların içemediği süt, annelerin alamadığı mama, tencereye girmeyen ettir. Mesele bu milletin yaşam kalitesidir" diyen Arıkan, iktidarın ekonomik politikalarını eleştirdi.

Arıkan'ın bu sert eleştirileri, Türkiye'nin adalet ve kalkınma krizi yaşadığı yönündeki vurgusuyla birleşince, siyasi arenada yankı uyandırdı. Saadet Partisi'nin bu çıkışı, önümüzdeki günlerde nasıl bir etki yaratacağı merak konusu.