Copernicus İklim Değişikliği Servisi (C3S),2025 yılı için korkutucu bir tahminde bulundu. Yapılan açıklamaya göre, 2025, kayıtlardaki en sıcak üç yıldan biri olmaya hazırlanıyor. Ekim 2025'e ait aylık sıcaklık analizleri, bu yılın şimdiye kadarki en sıcak ikinci veya üçüncü yıl olarak kayıtlara geçeceğini gösteriyor. Bu durum, küresel ısınmanın etkilerinin giderek daha da belirginleştiği ve acil önlemler alınması gerektiği konusunda önemli bir uyarı niteliği taşıyor.

Sıcaklıklar Rekor Seviyede

Copernicus verilerine göre, Ekim 2025'te küresel ortalama sıcaklık 15,14 derece olarak ölçüldü. Bu değer, 1991-2020 ortalamasının 0,70 derece üzerinde ve sanayi öncesi dönem (1850-1900) ortalamasının ise 1,55 derece üzerinde gerçekleşti. Bu artış, Nisan 2025'ten bu yana ilk kez sanayi öncesi dönem ortalamasına göre 1,5 derece eşiğinin aşılması anlamına geliyor. Kasım 2024'ten Ekim 2025'e kadar olan 12 aylık dönemdeki ortalama sıcaklık da sanayi öncesi dönemi 1,5 derece aşarak kaydedildi. Bu durum, iklim değişikliğinin hızla ilerlediğini ve etkilerinin giderek daha da hissedildiğini gösteriyor.

Paris Anlaşması Tehlikede Mi?

Bu veriler ışığında, 2023-2025 üç yıllık dönem ortalamasının da sanayi öncesi seviyeleri 1,5 derecenin üzerinde aşması bekleniyor. Bu, kayıtların tutulmaya başlamasından bu yana bir ilk olacak. Paris Anlaşması kapsamında, uzun vadeli küresel sıcaklık artışının sanayi öncesi döneme göre 1,5 derece ile sınırlandırılması hedefleniyor. Birleşmiş Milletler Çevre Programı'nın geçen hafta yayımladığı rapor da küresel sıcaklığın çok yıllar ortalamasının önümüzdeki 10 yılda bu eşiği aşma riski olduğunu ortaya koymuştu. Bu durum, küresel iklim hedeflerine ulaşma konusunda ciddi zorluklar yaşanabileceğine işaret ediyor.

İklim Değişikliğinin Etkileri Neler Olacak?

Küresel sıcaklıkların artması, beraberinde birçok olumsuz etkiyi getirebilir. İşte bunlardan bazıları:

• Deniz seviyesinin yükselmesi ve kıyı bölgelerinin sular altında kalması
• Aşırı hava olaylarının (kuraklık, sel, fırtına vb.) sıklığının ve şiddetinin artması
• Tarım verimliliğinin düşmesi ve gıda güvenliğinin tehlikeye girmesi
• Su kaynaklarının azalması ve su kıtlığının yaşanması
• Biyoçeşitliliğin azalması ve türlerin yok olması
• İnsan sağlığı üzerinde olumsuz etkiler (sıcak çarpması, bulaşıcı hastalıkların yayılması vb.)

İklim değişikliğinin bu olumsuz etkilerinden korunmak ve gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için, bireysel ve toplumsal düzeyde acil önlemler alınması gerekiyor. Bu önlemler arasında, enerji verimliliğinin artırılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının yaygınlaştırılması, fosil yakıtların kullanımının azaltılması, sürdürülebilir tarım uygulamalarının benimsenmesi ve ormanların korunması gibi çeşitli adımlar yer alıyor. Unutmayalım ki, iklim değişikliğiyle mücadele hepimizin ortak sorumluluğudur.

2025 yılının kayıtlardaki en sıcak yıllardan biri olacağı tahmini, iklim değişikliğinin ne kadar ciddi bir tehdit olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu durum, küresel ısınmayı durdurmak için daha fazla çaba göstermemiz gerektiğini açıkça ortaya koyuyor. Eğer gerekli önlemleri almazsak, gelecek nesiller için çok daha zorlu bir dünya bırakabiliriz.