Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD) Başkanı Kaya Demirer, yaz sezonuna girerken turizm sektöründeki hareketliliği değerlendirdi. İlk çeyrek verilerinin beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi, sektör temsilcilerini umutlandırdı. Ancak Demirer, döviz kurlarındaki artışın enflasyonun gerisinde kalmasının yarattığı zorluklara da dikkat çekti.

Turizmde İyi Bir Sezon Beklentisi

Kaya Demirer, turizmde iyi bir sezon beklentisi içinde olduklarını belirterek, "Açıklanan ilk çeyrek verileri hedeflerin üzerinde gerçekleşti. Bu da ikinci çeyrek için bizi umutlandırıyor." dedi. Yaz başının hem yatırımcı hem de işletmeci açısından her zaman hareketli geçtiğini vurguladı.

Demirer, 2022'den bu yana enflasyonun yüksek seyrettiğine işaret ederek, döviz kurlarının enflasyonun artış hızının gerisinde kalmasının Türk lirasını avro ve dolar bazında daha zayıf hale getirdiğini söyledi. Bu durumun Türkiye'yi fiyat-performans açısından daha zayıf bir ülke konumuna getirdiğini ve yeme-içme sektöründe de hissedildiğini belirtti.

Kalite Sorunları ve Denetimsiz Yatırımlar

Sektörde yaşanan kalite sorunlarına da değinen Demirer, denetimsiz yatırımların hem sektöre hem de tüketiciye zarar verdiğini vurguladı. Tüketicilere markasına güvendikleri işletmeleri tercih etmelerini tavsiye etti. Demirer, Türkiye'nin turizmde fiyat-kalite dengesi açısından algısının olumsuz etkilendiğini ve insanların ödedikleri paranın karşılığında aldıkları deneyimden memnun kalmadığını dile getirdi.

Dövizin enflasyonun gerisinde kalmasının sektörde sorun yarattığını ifade eden Demirer, yılın ilk dört ayının yeme-içme sektörü açısından beklentilerin gerisinde kaldığını söyledi. Kişi sayısında ciddi bir düşüş yaşanmasa da harcama miktarlarının geçen yılın aynı dönemine göre enflasyonun oldukça altında kaldığını belirtti.

Gastronomi Festivalleri ile Sezon Dışı Turizm

Türkiye'de uluslararası ilgi görmeye başlayan gastronomi festivallerinin turizmle entegre edilebileceğini söyleyen Demirer, bu sayede sezon dışı turizmin canlandırılabileceğine işaret etti. Türkiye'deki turizm hareketliliğinin büyük ölçüde 15 Haziran-15 Eylül arasına sıkıştığını ifade ederek, bu yoğunluğun yılın 12 ayına ve farklı bölgelere yayılmasının mümkün olduğunu vurguladı.

Gastronominin bu dönüşümde güçlü bir araç olabileceğini belirten Demirer, gastronomi festivallerinin sezon dışı turizmi destekleyen etkili bir yan faaliyet haline gelebileceğini söyledi. Örnek olarak Adana'daki Portakal Çiçeği Karnavalı, Urla Enginar Festivali ve Alaçatı Ot Festivali gibi etkinlikleri gösterdi.

• Adana Portakal Çiçeği Karnavalı
• Urla Enginar Festivali
• Alaçatı Ot Festivali

Turizmde fiyat kıyaslamalarında "segment farkı" uyarısı yapan Demirer, Türkiye ile Yunanistan'ın genelde yanlış kıyaslandığını, karşılaştırmaların ancak aynı segmentteki işletmeler arasında yapılmasının anlamlı olduğunu aktardı.

Demirer, restoran fiyatlarının kamuoyunda hayat pahalılığının sembolü haline geldiğine de değinerek, konuya daha geniş açıdan bakmak ve ülke genelinde fiyat-performans dengesini değerlendirmek gerektiğini ifade etti.

Sonuç olarak, turizm restoran yatırımcıları yaz sezonundan umutlu olsa da, sektördeki zorlukların ve fırsatların farkında. Enflasyon, döviz kurları ve kalite sorunları gibi konuların yanı sıra, gastronomi festivalleri gibi potansiyel fırsatların değerlendirilmesi, sektörün geleceği açısından büyük önem taşıyor. Turizm sektörünün tüm paydaşlarının işbirliği içinde hareket ederek, Türkiye'nin turizm potansiyelini en üst düzeye çıkarması hedefleniyor.