Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), Türkiye ekonomisi hakkında merakla beklenen inceleme raporunu yayımladı. Raporda, Türkiye'nin uluslararası piyasalardaki olumlu algıdan tam olarak yararlanabilmesi için enflasyonla mücadeleye öncelik verilmesi gerektiği vurgulanırken, büyüme tahminleri ve yapısal reform önerileri de dikkat çekti.
OECD'den Türkiye Ekonomisine Tam Not Mu, Eleştiri Mi?
OECD'nin "Türkiye İnceleme Raporu", ülkenin son 10 yılda kaydettiği önemli ekonomik gelişmelere dikkat çekiyor. Türkiye ekonomisi, bu dönemde OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ekonomilerden biri olarak öne çıkarken, halkın yaşam standartlarında da belirgin bir iyileşme yaşandı. Raporda vurgulanan bazı önemli noktalar şunlar:
- Ekonomik Büyüme: Son 10 yılda yıllık ortalama %4,9 büyüme kaydedildi.
- Yaşam Standartları: Halkın yaşam standartları yaklaşık dört kat arttı.
- İş Gücü Piyasası: 15-64 yaş nüfusta iş gücüne katılım oranı %50'den %60'a yükseldi.
- Yoksulluk Oranı: Yoksulluk oranı yarı yarıya azaldı.
Ancak raporda, Türkiye'nin bu olumlu tablosunun sürdürülebilirliği için bazı önemli uyarılarda bulunuluyor. Özellikle enflasyonla mücadele ve yapısal reformların hayata geçirilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Enflasyonla Mücadele Önceliği ve Büyüme Tahminleri
OECD, Türkiye'nin uluslararası piyasalarda iyileşen algıdan tam olarak faydalanabilmesi için "enflasyon hedeflerle uyumlu bir patikaya oturana kadar temkinli makroekonomik politikalara devam edilmesi" gerektiğini belirtiyor. Bu kapsamda, sıkı para ve maliye politikalarının sürdürülmesinin enflasyonun kontrol altına alınması için kritik öneme sahip olduğu vurgulanıyor.
Ancak, daha sıkı finansal koşullar ve kısıtlayıcı politikaların hane halkı tüketimini sınırlayacağı ve ekonomik aktiviteyi zayıflatacağı öngörülüyor. Bu nedenle, OECD Türkiye ekonomisinin 2024'te %3,1 ve 2026'da %3,9 büyüyeceğini tahmin ediyor. Enflasyonun ise 2024 sonunda %31,4 ve 2026'da %17,3 seviyesinde gerçekleşeceği öngörülüyor.
Yapısal Reformlar ve Yeşil Dönüşüm Çağrısı
OECD raporunda, Türkiye'nin ekonomik yakınsamayı başarıyla sürdürebilmesi için yapısal reformların hayata geçirilmesinin büyük önem taşıdığı vurgulanıyor. Bu kapsamda, yatırımı ve büyümeyi desteklemek için güvenilir ve istikrarlı bir makroekonomik politika ortamının korunması, iş gücü hareketliliğini ve girişimciliği kısıtlayan engellerin kaldırılması gerektiği belirtiliyor.
Ayrıca, Türkiye'de nüfusun yaşlanması ve kadınların iş gücüne katılımının düşük seyretmesi gibi önemli yapısal sorunlara da dikkat çekiliyor. Kadınların iş gücüne katılımının artırılması için istihdam önündeki engellerin kaldırılması, uygun fiyatlı erken çocukluk eğitimi ve bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması gibi adımlara ihtiyaç duyulduğu vurgulanıyor.
Son olarak, OECD Türkiye'nin 2053 net sıfır emisyon hedefini gerçekleştirebilmesi için emisyonların daha etkili şekilde fiyatlandırılması ve enerji üretiminde kömürden uzaklaşılması gerektiğinin altını çiziyor. Yeşil dönüşümün hızlandırılmasının, ekonomik büyümeyi sürdürülebilir kılmak ve sağlık açısından önemli kazanımlar sağlayacağı belirtiliyor.
OECD Genel Sekreteri Mathias Cormann, raporun tanıtımında yaptığı açıklamada, Türkiye'nin makroekonomi politikalarındaki değişimle dış finansman pozisyonu ve yatırımcı algısının iyileştiğini belirtti. Cormann, "OECD'nin değerli bir kurucu üyesi olarak Türkiye ile ortaklığımızı sürdürmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz" dedi.
Sonuç olarak, OECD'nin Türkiye İnceleme Raporu, ülkenin ekonomik performansına ilişkin kapsamlı bir değerlendirme sunuyor. Raporda, Türkiye'nin son yıllarda kaydettiği önemli gelişmelere dikkat çekilirken, enflasyonla mücadele, yapısal reformlar ve yeşil dönüşüm gibi alanlarda atılması gereken adımlar vurgulanıyor. Türkiye'nin bu önerileri dikkate alarak uygulayacağı politikalar, ülkenin ekonomik geleceği açısından belirleyici olacaktır.
