Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan yaklaşık 600 bin işçinin 2025 yılındaki zam oranlarını belirleyecek toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başladı. TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ'in ortak talepleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na sunuldu. Şimdi gözler, işveren tarafının ilk teklifine çevrildi. Bu süreç, sadece kamu işçilerini değil, memur maaşlarını ve özel sektördeki toplu iş sözleşmelerini de yakından ilgilendiriyor.
Kamu İşçisi Talepleri Neler?
TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ'in ortak talepleri arasında en dikkat çekeni, günlük en düşük ücretin 1800 TL'ye yükseltilmesi. Bunun yanı sıra, ücretlere 2025'in ilk altı ayı için %50, diğer altı aylık dönemi için ise %25 zam yapılması ve üzerine %10 refah payı eklenmesi isteniyor. İşveren tarafı TÜHİS ise bu taleplerin maliyet analizini yapıyor.
- Günlük en düşük ücretin 1800 TL'ye yükseltilmesi
- İlk altı ay için %50 zam
- İkinci altı ay için %25 zam
- %10 refah payı
Müzakere Süreci Nasıl İlerleyecek?
TÜHİS'in maliyet analizini tamamlamasının ardından ilk teklifini işçi sendikalarına sunması bekleniyor. Bu teklif, müzakere sürecinin başlaması anlamına gelecek. Taraflar arasındaki görüşmelerde, işçi taleplerinin karşılanma oranı ve zam oranları gibi konular detaylı bir şekilde ele alınacak. Uzlaşma sağlanması halinde, 600 bin kamu işçisinin maaşlarına yapılacak zam oranları netleşmiş olacak.
Bu Süreç Neden Önemli?
Kamu işçilerini ilgilendiren bu toplu iş sözleşmesi, aslında çok daha geniş bir kitleyi etkiliyor. Yaklaşık 4 milyon memur ve 2,5 milyon memur emeklisinin maaşlarına yapılacak zam oranlarının belirleneceği 2026-2027 yıllarını kapsayan toplu sözleşme görüşmeleri de bu süreçten etkilenecek. Ayrıca, Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) Grup Toplu İş Sözleşmesi gibi özel sektördeki toplu iş sözleşmeleri için de bir referans noktası oluşturacak.
Kamu işçilerinin zam oranlarını belirleyecek bu kritik süreç, hem işçiler hem de kamuoyu tarafından yakından takip ediliyor. Müzakerelerin nasıl sonuçlanacağı ve işçi taleplerinin ne kadarının karşılanacağı merakla bekleniyor. Bu sürecin sonucunda belirlenecek zam oranları, sadece kamu işçilerinin değil, milyonlarca insanın ekonomik durumunu doğrudan etkileyecek.
