Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD), 2025 yılının ilk çeyreğine ilişkin verileri açıkladı. Sektörde iç satışlarda %15'lik bir düşüş yaşanırken, ihracattaki daralma da devam ediyor. Bu durum, sektör temsilcilerini endişelendirirken, geleceğe yönelik beklentiler de olumsuz yönde şekilleniyor.
Beyaz Eşya Sektöründe Kriz mi Var?
TÜRKBESD Başkanı Gökhan Sığın, küresel talep daralmasının ve ticaret gerilimlerinin yanı sıra, Türkiye'deki hammadde maliyetlerindeki artışın sektörü olumsuz etkilediğini belirtti. Sığın, bu durumun Türkiye'nin katma değerli üretimine ve ihracatına sağladığı katkının zayıflamasına neden olabileceği uyarısında bulundu.
- İç satışlarda %15 düşüş
- İhracatta %3 azalma
- Toplam üretimde %4 düşüş
Mart ayında da sektör genelinde zayıf seyrin devam ettiği görülüyor. İç satışlarda %17 düşüş yaşanırken, ihracatta baz etkisi kaynaklı %2'lik sınırlı bir artış kaydedildi. Üretim adetlerinde ise %6'lık bir azalma gerçekleşti.
Sektör Temsilcilerinden Çözüm Önerileri
TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fatih Özkadı, enerji verimli ürünlerin yaygınlaşmasının ekonomik ve sektörel sürdürülebilirlik için önemli olduğunu vurguladı. Özkadı, tüketicilerin enerji verimli ürünlere erişimini kolaylaştıracak teşviklerin milli servete değerli katkılar sağlayacağına inandıklarını belirtti.
TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Yavuz ise girdi maliyetlerindeki artışın sektörün rekabet gücünü olumsuz etkilediğini dile getirdi. Yavuz, ticaret politikası soruşturmalarının sektörel ihtiyaçlar dikkate alınarak yürütülmesinin önemine dikkat çekti.
TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Semir Kuseyri de tüketicilerin alım gücünü destekleyecek şekilde kredi kartı faiz oranlarının makul seviyelerde tutulmasının ve taksitlendirme imkanının artırılmasının iç talep dinamiklerini canlı tutacağına vurgu yaptı.
Beyaz Eşya Sektöründe Gelecek Beklentileri
Beyaz eşya sektöründe yaşanan bu gelişmeler, hem üreticileri hem de tüketicileri yakından ilgilendiriyor. Sektör temsilcileri, hükümetin alacağı önlemlerle ve yapılacak düzenlemelerle bu zorlu sürecin aşılacağına inanıyor. Ancak, küresel ekonomik belirsizliklerin devam etmesi ve iç pazardaki alım gücünün zayıflaması, sektörün geleceğiyle ilgili endişeleri de beraberinde getiriyor. Özellikle enerji verimli ürünlere yönelik teşviklerin artırılması ve girdi maliyetlerinin düşürülmesi, sektörün rekabet gücünü artırarak daha sürdürülebilir bir büyüme sağlamasına yardımcı olabilir.