ABD ve Hindistan arasındaki olası bir ticaret anlaşması, küresel ticaret dengelerini değiştirebilir mi? Uzmanlar, ABD'nin Hindistan ile yakınlaşmasının ardındaki nedenleri ve bu durumun Çin'e olan etkilerini değerlendiriyor. Peki, Hindistan kısa vadede Çin'in yerini alabilir mi? İşte merak edilen soruların yanıtları...
ABD ve Hindistan Yakınlaşması: Neler Bekleniyor?
ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve gelmesiyle birlikte uygulanan korumacı ticaret politikaları, dünya genelinde belirsizliklere yol açtı. Ancak son zamanlarda ABD ve ticaret ortakları arasında yapılan müzakerelerden olumlu sinyaller gelmeye başladı. Özellikle Asya'da Çin ve Japonya ile yaşanan sorunlar devam ederken, ABD'nin Hindistan ile yakınlaşması dikkat çekiyor. ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, ilk anlaşmalardan birinin Hindistan ile yapılabileceğini belirtmişti. Bu durum, ABD'nin tedarik zincirini çeşitlendirme ve yatırımlarını Hindistan'a kaydırma stratejisinin bir parçası olarak görülüyor.
İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Direktörü Şant Manukyan, Hindistan'ın kısa vadede ABD için Çin'in yerini almasının mümkün olmadığını belirtiyor. Manukyan'a göre, Hindistan'ın uzmanlaştığı sektörlerin genişliği ile Çin'in uzmanlaştığı sektörlerin genişliği ve kapasitesi arasında büyük farklar bulunuyor. Uzun vadede böyle bir plan olsa da, kısa vadede uzmanlık, altyapı ve hukuki altyapı açısından bu pek mümkün görünmüyor.
Manukyan, ABD'nin sadece Çin'in yerine bir başka ülke aramadığını, aynı zamanda Hindistan gibi kritik bir ülkeyi Çin-Rusya ittifakına bırakmak istemediğini vurguluyor. ABD, Hindistan'ı kendi tarafına çekmek ve karşı tarafla hareket etmesini engellemek için çaba gösteriyor. Hindistan'ın Pakistan ile rekabeti ve soğuk savaş dönemindeki tarafsız duruşu da bu dengelerde önemli rol oynuyor.
Manukyan, Hindistan'ın İngiliz etkisiyle Anglo-Sakson kültürüne yakın olduğunu ve dil problemi yaşamadığını belirtiyor. Bu durum, Hindistan'ın potansiyelini artırıyor ve ABD'nin bu potansiyeli kullanma isteğini destekliyor.
Çin'in Yükselişi ve ABD'nin Endişeleri
Bursa Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Filiz Eryılmaz, ABD'nin tarifeler konusunda Çin'e odaklandığını ve temel amacının Çin'i engellemek olduğunu belirtiyor. Çin'in yapay zeka gibi önemli teknoloji alanlarında hızla ilerlemesi, ABD'nin endişelerini artırıyor. Eryılmaz'a göre, ABD, Çin'i durdurmak için en yüksek tarifeleri uyguluyor ve diğer ülkelere muafiyetler tanıyor.
Eryılmaz, Çin'in ABD için önemli bir pazar olduğunu ve bu anlamda Çin'in yerini doldurabilecek ülkelerden birinin Hindistan gibi göründüğünü aktarıyor. Ancak, ölçek ekonomisi açısından Hindistan'ın kısa vadede Çin pazarını doldurması mümkün değil. Hindistan bu durumdan fayda sağlayacak olsa da, Çin kadar büyük bir ölçeğe sahip değil. Tekstil, otomotiv ve yan sanayi gibi alanlarda Hindistan'ın sıkıntılar yaşayabileceği öngörülüyor.
- Hindistan, ABD için potansiyel bir ticaret ortağı olabilir.
- Ancak, kısa vadede Çin'in yerini alması zor görünüyor.
- ABD, Çin'in teknolojik yükselişini engellemeye çalışıyor.
Sonuç olarak, ABD ile Hindistan arasındaki olası ticaret anlaşması, Hindistan için olumlu bir gelişme olsa da, kısa vadede Çin'in yerini tam olarak doldurması mümkün görünmüyor. Küresel ticaret dengeleri ve siyasi stratejiler, bu sürecin nasıl şekilleneceğini belirleyecek.
